Mesajı Okuyun
Old 24-09-2007, 10:44   #2
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan novella
hekese kolay gelsin
kıdem tazminatına hak kazanbilme hallerinden birisi olan kadın işçinin evliliği, İş Kanununda haklı nedenle fesih sebebi olarak öngörülmemiştir. Dolayısıyla evlilik sebebiyle işten ayrılan müvekkilim ihbar sürelerini beklemek zorunda mıdır??
uygulamada karşılaştığınız bir durum mudur??elinde Yargıtay Kararı olan arkadaşlar varsa,rica ediyorum.
herkese iyiçalışmalar.

Bence bu durum geçerli bir fesih nedenidir ve ihbar önellerine uymayı gerektirir. Ancak aşağıdaki kararda benim görüşümün aksine bir yargıtay kararı var

İşinize yarayacak bir karar:



T.C.
YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/26059

K. 2005/14823

T. 28.4.2005

• EVLİLİK NEDENİYLE FESİH ( Kadının Evlendiği Tarihten İtibaren Bir Yıl İçerisinde Kendi İsteği İle İş Akdini Sona Erdirmesi Halinde Kıdem Tazminatına Hak Kazanacağı )

• KIDEM TAZMİNATI ( Kadının Evlendiği Tarihten İtibaren Bir Yıl İçerisinde Kendi İsteği İle İş Akdini Sona Erdirmesi Halinde Kıdem Tazminatına Hak Kazanacağı - Bu Tarihten Sonra Davalı İşverenin Yaptırmış Olduğu Devamsızlık Tespitlerinin Hukuki Bir Kıymeti Olmadığı )

• DEVAMSIZLIK TUTANAKLARI ( Kadının Evlendiği Tarihten İtibaren Bir Yıl İçerisinde Kendi İsteği İle İş Akdini Sona Erdirebileceğinden Bu Tarihten Sonra İşverenin Yaptırmış Olduğu Tutanaklarının Hukuki Bir Kıymeti Olmadığı - İşçinin Kıdem Tazminatına Hak Kazanacağı )

• ÜCRETİN ÖDENDİĞİNİ İSPAT ( Bordro Veya Yazılı Bir Belge İle İspatının İşverene Ait Olduğu - Kadının Evliliği Nedeniyle Fesih )

1475/m.14


ÖZET : 1475 sayılı İş Kanunun 14. maddesinde; kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi isteği ile iş akdini sona erdirmesi halinde kıdem tazminatına hak kazanacağı açıkça düzenlenmiştir.
Davacının 18.07.2002 günü evlendiği ve iş akdinin 23.05.2003 tarihinde davacı işçi tarafından evlilik nedeniyle sona erdirildiği anlaşılmaktadır. Artık bu tarihten sonra davalı işverenin yaptırmış olduğu devamsızlık tespitlerinin hukuki bir kıymeti yoktur. Davacı kıdem tazminatına hak kazanmıştır.
Öte yandan, işçinin ücretinin ödendiğinin bordro veya yazılı bir belge ile ispatı işverene aittir.
DAVA : Davacı,kıdem tazminatı ve ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı 18.7.2002 tarihinde evlendiğini, evlilik nedeniyle, 23.5.2002 günü işten kendisinin ayrıldığını, 20 günlük ücretinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve ücret alacağı talebinde bulunmuştur.
Davalı işveren, davacının 23.5.2002 tarihinden itibaren işe gelmediğini, bu durumu 23.5 ve 26.5.2003 günlerinde noter aracılığı ile tespit ettirdiğini, davacının iş akdinin 4857 sayılı yasanın 25/II-g maddesi gereğince haklı feshedildiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece,davacının 18.7.2002 günü evlendiği ancak evlenme sebebi ile iş akdini feshederken davalı işverene bildirimde bulunmadığı,bu nedenle davalı işverenin devamsızlık nedeniyle feshinin haklı olduğu gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
1475 sayılı İş Kanunun 14. maddesinde; kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi isteği ile iş akdini sona erdirmesi halinde kıdem tazminatına hak kazanacağı açıkça düzenlenmiştir.
Dosyadaki tüm deliller ve tanık beyanına göre davacının 18.7.2002 günü evlendiği ve iş akdinin 23.5.2003 tarihinde davacı işçi tarafından evlilik nedeniyle sona erdirildiği anlaşılmaktadır. Artık bu tarihten sonra davalı işverenin yaptırmış olduğu devamsızlık tespitlerinin hukuki bir kıymeti yoktur. Davacı kıdem tazminatına hak kazanmıştır.
Öte yandan, işçinin ücretinin ödendiğinin bordro veya yazılı bir belge ile ispatı işverene aittir. Davacı 20 günlük ücretinin ödenmediğini ileri sürmüş, davalı işveren bu ücretin ödendiğine dair herhangi bir belge ibraz etmemiştir. Bu nedenle davacının ücret alacağının reddedilmesi isabetsizdir. Mahkemece yapılacak iş; dosyada mevcut davacı alacaklarının hesaplandığı bilirkişi raporu değerlendirmeye tabi tutulmalı ve oluşacak sonuca göre davacı talepleri hakkında bir karar verilmelidir. Yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.4.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.