Mesajı Okuyun
Old 15-03-2007, 13:36   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/5538
K. 2004/19996
T. 27.9.2004
• FAZLAYA İLİŞKİN HAKLARINI SAKLI TUTMAYAN DAVACI ( Dava Konusu Yapmadığı Alacak İddiasından Feragat Etmiş Sayılacağı - Müddeabihi Sonradan Islah Yoluyla Artıramayacağı )
• ISLAH TALEBİNİN REDDİ GEREĞİ ( Fazlaya İlişkin Haklarını Saklı Tutmadan Dava Açan Davacının Sonradan Müddeabihi Artırmak İçin Islah Talebi )
• MÜDDEABİHİN ISLAH YOLUYLA ARTIRILABİLMESİ ( Fazlaya İlişkin Haklarını Saklı Tutmadan Dava Açan Davacının Müddeabihi Islah Yoluyla Artıramayacağı )
1475/m.26
1086/m.87
ÖZET : Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 87/son maddesi Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildikten sonra ıslah yoluyla müddeabihin arttırılması da mümkündür. Ancak, olayımızda davacı, dava dilekçesinde talep konusu alacaklardan fazlaya ait haklarını saklı tutmadığı gibi, davayı da kısmi dava olarak açmamıştır. Davacı dava konusu yapmadığı ve saklı tutmadığı kısımlardan zımnen vazgeçmiş ve isteklerini miktarla sınırlandırmış sayılır. Bu durumda davacı, isteyebileceği ücretleri dava dilekçesiyle sınırlandırmış bulunduğundan ve fazlaya ait taleplerini saklı tutmadığından, fazlaya ilişkin isteklerinin reddine karar verilmesi gerekirken usul ve yasaya aykırı olarak yapılan ıslah isteğinin kabulü suretiyle hüküm kurulması hatalıdır.

DAVA : Davacı, çıplak yevmiye ile bakım tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : 1. Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2. Davacı, davanın devamı sırasında vermiş bulunduğu 27.10.2003 tarihli dilekçe ile talebini miktar yönünden ıslah etmiş ve davalı taraf, dava dilekçesinde fazlaya dair hakların saklı tutulmadığı gerekçesiyle ıslah talebine karşı çıkmıştır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 87/son maddesi Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildikten sonra ıslah yoluyla müddeabihin arttırılması da mümkündür. Ancak, olayımızda davacı, dava dilekçesinde talep konusu alacaklardan fazlaya ait haklarını saklı tutmadığı gibi, davayı da kısmi dava olarak açmamıştır. Davacı dava konusu yapmadığı ve saklı tutmadığı kısımlardan zımnen vazgeçmiş ve isteklerini miktarla sınırlandırmış sayılır. Bu durumda davacı, isteyebileceği ücretleri dava dilekçesiyle sınırlandırmış bulunduğundan ve fazlaya ait taleplerini saklı tutmadığından, fazlaya ilişkin isteklerinin reddine karar verilmesi gerekirken usul ve yasaya aykırı olarak yapılan ıslah isteğinin kabulü suretiyle hüküm kurulması hatalı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.9.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.