Mesajı Okuyun
Old 27-12-2009, 11:36   #3
Av. İlknur Sezgin Temel

 
Varsayılan

Salt aldatma mı?

Pişmanlık yasasından faydalanmış bir teröriste hayatı iade edilebiliyorken, ola ki gençliğin verdiği düşüncesizlikle yapılmış bir hareket için niye pişmanlık fayda etmesin ve tamir yoluna gitmek "aldatmak" olarak nitelendirilsin.

Kadınlar için bekaret söz konusu olabiliyorsa, erkeklerde de aranması, çeşitli tanık ifadeleriyle ispatlanarak evliliğin iptaline kadar vardırılabilmesi gerekir.
Kadınların bu konuda pekçok dezavantajı var.
En başta, toplumdaki ataerkil yapı, kemikleşmiş "namus" düşüncesi ki namusun indirgendiği kısım da bekaret zarı, ve tabii ki fiziksel özelliği.
Erkek için "elinin kiri" olan vakıa, kadın için namussuzluk, öldürülme sebebi.

Kadın, bekareti için bazı operasyonlar yapma yoluna gidiyorsa ve bu "aldatma" olarak nitelendiriliyorsa, bu "aldatma"ya sebep olan öncelikle toplumsal yapımız, kendimizde olmayan vasıfları bir kadında arayabileceğimizi bize fısıldayan "namus" ikiyüzlülüğümüz.
Yaşanılan bölgeye göre "öldürülme korkusu", "baba evine gönderilerek tüm hayatı söndürülme, belki intihara azmettirilme"...

Kadın, bir anlık bir hatayı (ki bence hata değil, bedeninden kendisi sorumlu, başkasının mülkiyetinde değil o beden) ölümüyle, toplumdan dışlanmakla, intiharla ödemek zorunda kalmamak için, sağlıklı, mutlu bir yuva kurmak için "operasyon yoluyla" telafi yoluna gidiyorsa, buna itiliyorsa önce dönüp kendimize bakmamız gerekir.

Bence bu ne bir aldatma, ne de bir hile. Bu hayatını sağlıklı / huzurlu / mutlu bir şekilde devam ettirme hakkı olan bir kadının başvurmak zorunda bırakıldığı bir seçenek.