Mesajı Okuyun
Old 27-06-2013, 15:48   #1
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan Avukat Hakları Merkezi - Emek Sömürüsü

Sayın Meslektaşlarım,

İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi, kurulduğu günden bu yana, hak ihlallerine uğrayan meslektaşlarımızın fiilen ve hukuken yanında yer almıştır.

Avukat Hakları Merkezi, yoğun olarak ve çoğunlukla, polis şiddeti, hacizde saldırı, meslektaşlarımızın konut ya da bürolarının aranması esnasında Baro'yu temsilen aramada bulunma (Avukatlık Kanunu m.58), yargılanan ya da mesleki sıfatından ötürü bir davada taraf olan meslektaşımızı savunma gibi görevler ifa etmektedir.

Bu görev, niteliği gereği, gecesi gündüzü olmayan; avukatın, hafta sonu tatilinden, uykusundan, dinlenmesinden, ailesinden ve profesyonel mesleki çalışmasından feragat ettiği bir çalışma olmaktadır. Görev, şehir içi- şehir dışı ayrımı olmaksızın sürdürülmektedir.

Başat görevi, üyelerinin maddi - manevi ve mesleki haklarını korumak olan Baro'nun, maalesef, Avukat Hakları Merkezi'nde görev alan meslektaşlarımıza emeklerinin en azından kısmen de olsa karşılığı kabul edilebilecek hiçbir maddi ödeme yapmadığı bilgisini üzülerek ve şaşırarak öğrendik.

Bu konudaki eleştirilerimizi ve önerilerimizi bir dilekçe ile Baro Başkanlığı'na bildirdik.

Sitemizin, yargıç ve savcı ağırlıklı olduğu bilinen bir gerçektir.... Ancak, ortada bir haksızlık, hele ki bir emek sömürüsü varsa hukukçu kimliğimiz, bu sömürüye karşı durmaya ve tepki vermeye yeter de artar bile. Gönüllülük ayrı, emek sömürüsü ayrıdır.

Konu ve dilekçe, eleştiri ve yorumlarınıza sunulmaktadır.

Tüm dostlara selam ve saygılarımla...






26.06.2013

İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞINA


KONUSU : Avukat Hakları Merkezi üyesi meslektaşlarımız hakkında

1. İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi, kurulduğu günden bu yana avukatın hukukunu korumak ve savunmak adına görev yapmaktadır. Bu merkezin kuruluşundan bu güne görev yapan tüm meslektaşlarımızın, gece gündüz demeden, hatta il ayrımı olmaksızın, yurdun dört bir yanında Baro’muzu ve savunmayı temsilen özellikle de İstanbul Barosu Avukatları’nı korumak adına özveri ile görev yaptığı, bilinen ve camiamızda takdir edilen bir gerçektir.

2. Yaptığımız araştırmada, mesai saati, hafta sonu tatili, gece – gündüz ayrımı olmaksızın, yeri geldiğinde Baro Başkanını temsil etmek dahil çok önemli görevleri, ağır bir sorumluluk altında yapan meslektaşlarımıza, emeklerinin en azından kısmen karşılığı olarak kabul edilebilecek herhangi bir maddi karşılık ayrılmadığı bilgisine ulaşılmıştır. Açıkçası bu bilgi bizi hem şaşırtmış hem de üzmüştür.

3. Üyelerinin emekleri sömürülmesin, mesleki çalışmalarının karşılığı tam olarak alınabilsin diye mücadele eden, bu mücadelesi için örneğin senelerdir tavsiye niteliğinde asgari ücret tarifesi yayımlayan ve bunu yapmakla çok olumlu bir işe imza atmış olan Baro’nun, “avukatların haklarını savunmak üzere” kurulmuş bir merkezde çalışan, profesyonel mesaisinden, ailesinden, hafta sonu tatilinden ya da gece dinlenmesinden feragat ederek hizmet veren meslektaşlarımıza ücret ödememesi hangi gerekçeyle olursa olsun kabul edilebilecek bir yöntem değildir.

4. Avukatlığın bir onur mesleği olduğu bildiğimiz, inandığımız bir gerçektir. Ancak, bu tarihsel gerçeğin, günümüz Avukatlık Hukuku’ndaki görünümü, emeğinin karşılığı olarak ücret almamak değildir. Ücret almama, iki bin yıl öncesinin Avukatlık Hukuku’na ait bir prensiptir; bugüne değil. Avukatlık Yasası, ücret almamayı “istisna” olarak kabul etmiş ve bu istisnai durumun avukat tarafından Baro’ya bildirilmesi gerektiğini kabul etmiştir. Baro’nun istisnayı asıl, asılı da istisna olarak uygulamasının doğru olmadığına inanıyoruz. Bu gerçekler karşısında, bugüne kadar doğru ya da yanlış hangi gerekçe ile kabul edilmiş olursa olsun, süre giden uygulamadan dönülerek, Avukat Hakları Merkezi’nde görev alan meslektaşlarımıza, emeklerinin kısmen de olsa bir karşılığına denk gelecek şekilde ödeme yapılması gerektiğine inanıyoruz. Bunun için ilk aşamada aklımıza gelen referans alınabilecek ölçüt, İstanbul Barosu’nca yayımlanan ve tavsiye niteliğinde olan asgari ücret tarifesidir.

5. Gönüllülük esasında çalışıyor olmak, avukatın bu merkezde görev almayı kabul etmesi safhasına ait bir kavramdır. Bu merkezde çalışmak ve hatta “sahada aktif olarak görev alma” noktasında gönüllü olmak ile, emeğin karşılıksız bırakılması arasında bir bağ olamaz. Böyle yanlış bir bağ kurulmamalıdır. “Gönüllülük esası” ile “emeği yok sayma” aynı kapta yer almamalıdır.

SONUÇ ve İSTEM : Avukat Hakları Merkezi’nde görev yapmakta olan meslektaşlarımıza, yaptıkları görevin ve harcadıkları emeğin, kısmen de olsa karşılığı olmak adına, tavsiye niteliğinde hazırlanan asgari ücret tarifesi hükümlerinde belirtilen meblağlardan az olmamak üzere ücret ödenmeye başlanmasını diler, bu konuda gerekli karar ve işlemlerin yapılması hususunu takdirlerinize saygı ile sunarız.

Avukat Hakan EREN - 22201

</I>