Mesajı Okuyun
Old 02-09-2005, 09:37   #2
Burhan Sezer

 
Varsayılan

Sayın Nur,
Öncelikle şu hususları belirtmeliyim. Yapılan 300.-YTL. lik ücret anlaşması asgari ücretin çok altındadır.İş Yasasına göre haftalık çalışma süresi 45 saattir. Bu süreyi çalışarak dolduran işçi, hafta tatilini ve buna bağlı olarak da hafta tatili ücretine de hak kazanır. Sorularınıza gelince.
1- A-B ailesinin bayan C yi haftada 5 gün “hizmetçi” olarak istihdam etmeleri ancak bütün yasal işlemleri yerine getirmek kaydı ile mümkündür. Bu istihdamın da bugünkü asgari ücret tutarı ile aylık mali yükü (sosyal haklar hariç) 610.-YTL.dir.
2- Yasal hakları veya sosyal güvence ile diğer sosyal hakları kısıtlayarak bir iş sözleşmesi yapmak mümkün değildir.
3- A-B ailesinin yasal yazılı iş sözleşmesi yapmadan bayan C yi tam gün istihdam etmeleri halinde hukuki ve parasal sonuçlarına gelince. Bayan C nin kayıt dışı çalıştırıldığı, örneğin evde bir iş kazası ile veya işe gidip gelirken bir kazaya uğraması ile meydana çıkabilir. Böyle bir durumda A-B ailesi, maddi ve manevi tazminatlardan, kötü niyet tazminatından, destekten yoksun kalma gibi ömür boyu aylık tazminat ödemelerinden sorumlu tutulabilir.
4- Önümüzdeki yıllarda bayan C işten çıkarıldığında, dava açarak A-B ailesinin yanında kayıt dışı çalıştığını tanıklar vasıtası ile ispat ederse, işe başladığı tarihten itibaren sosyal güvenlik kapsamına alınır ve Sosyal Sigortalar Kurumu da primleri cezalı olarak tahsil eder. Ayrıca fazla mesai ücretini, ücret farklarını, varsa kullanmadığı ücretli yıllık izin ücretini, ihbar tazminatını ve kıdem tazminatını da talep edebilir.
5- Böyle bir dava açılmaması için alınacak önlem, öncelikle elemanın kayıtlı olarak çalıştırılması, iyi bir iş sözleşmesinin yapılması ve her türlü ödemenin ve hakları kullandığının belgeye bağlanması gerekir. İş sözleşmesinde “gündelikçi” olarak belirtilmesi yarar sağlamaz. Sosyal Güvenlik kapsamında çalıştırılması esastır.
Saygılarımla.
Burhan Sezer