Mesajı Okuyun
Old 12-02-2004, 00:50   #9
Ayfer Gökçen

 
Varsayılan

MUTLULUK NEDİR ?
Gençken ömür gölünün öteki kıyısı, o kadar uzaklarda görünüyor ki... Ve o kıyıya yaklastıkça, çok yakın görünüyor arkada bıraktığın kıyı. Kıyıları her yolcusuna göre değişip duran, büyülü bir sudur ömür gölü...


Bazen düsünüyorum: - Hayat bana ne öğretti, diye... Pek bir yanıt bulamıyorum. Sadece gözlemim o ki, bedelini ödemeden geçemiyorsun ömür gölünü. Ya bedelini pesin pesin ödeyerek yaklasıyorsun öteki kıyıya; ya öteki kıyıya bedelsiz yaklasmaya kalkıyorsun ve kabaran dalgalarıyla göl, mutlaka senden çıkartıyor geçisin bedelini.


Bazen "basarı nedir", "mutluluk nedir" soruları da takılır aklıma. Ömür gölünden geçerken gördüm ve anladım ki, insanlar bu tür soyut kavramların tanımlamasıyla pek ilgilenmiyorlar. Örneğin kimi servet sahibi olmayı basarı zannediyor, kimi politik paye sahibi olmayı. Bana sorarsanız "basarı"nın çıtası çok daha yüksek.


"Kimseye yalan söyleme ihtiyacını duymayacak bir düzeye erismis olarak yasamaktır basarı; dürüst olduğundan ötürü değil, ihtiyaç duymadığından ötürü". Picasso, yahut Einstein; kime karsı duyacaktı ki, yalan söyleme ihtiyacını?


"Mutluluk ise, sevdiğinle zamanı süresiz unutmaktır" bence...


"Basarı"yla "mutluluk" da pek beraber olmuyor. Mutlular, boş veriyorlar, zamanı başarıya doğru kanatlanarak unutmaya...


Ve yine bendenize göre, ömür gölünü geçerken sevdiğin işle uğraşmaktan aldığın lezzet; ondan sağladığın kazancı harcarken aldığın zevkten daha büyükse, pekala "yaşamış" sayılabilirsin. "Varlıklı" olma haşmetiyle gözleri kamaşanlar, görmeyebilirler "var olma" nakışlarının gizli tadını...


Çetin ALTAN