Mesajı Okuyun
Old 06-11-2007, 12:59   #2
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
2.Ceza Dairesi

Esas: 2007/4157
Karar: 2007/5361
Karar Tarihi: 12.04.2007

ÖZET: Sanığın aldığı alkolün etkisiyle, emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek durumda olup olmadığı hususunun sanığın dışa yansıyan davranışları dikkate alınmak suretiyle saptanması gerektiği ve sanığın savunmasına göre de olayın taksirle meydana gelmesi nedeniyle suçun oluşmayacağı gözetilmelidir.

(5237 S. K. m. 58, 179) (5275 S. K. m. 106, 108)

Sanık hakkında tayin olunan cezanın mükerirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi nedeniyle hükmün temyiz kabil olduğu belirlenerek yapılan incelemede;

1- 5237 sayılı TCK. nun 179/3. maddesinde belirtilen trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçunun oluşması için, kişinin alkol yada uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına karşın, araç kullanmaması gerekir. Sanığın savunmasına göre, idaresindeki mobiletle seyrederken arkasından gelen motosikletin sol taraftan çarpması sonucu yaralandığı ve 51 promil alkollü olduğunun tespit edildiği olayda, 22.06.2005 tarihli trafik suç tutanağında ismi geçen tutanak düzenleyicileri İ.İ. ve Y.E.S. da dinlenerek, sanığın aldığı alkolün etkisiyle, emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek durumda olup olmadığı hususunun sanığın dışa yansıyan davranışları dikkate alınmak suretiyle saptanması gerektiği ve sanığın savunmasına göre de olayın taksirle meydana gelmesi nedeniyle suçun oluşmayacağı gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,

2- Kabule göre de;

5237 sayılı TCK nun 58/6. maddesinde tekerrür halinde hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirileceği ve ayrıca mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbri uygulanacağı öngörülmektedir. Aynı yasanın 7. fıkrası uyarınca da hükümlülük kararında bu durumun belirtilmesi gerekmektedir.

Mükerrirlere göre infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin yer aldığı 5275 sayılı Kanunun 108. maddesinde ise, yalnızca mükerrirler hakkında tayin olunan özgürlüğü bağlayıcı ceza olan hapis cezalarının ne şekilde infaz edileceği belirtilmiş olup, bu maddede adli para cezasının infazı konusunda her hangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir.

Bu durumda, 5237 sayılı TCK nun 58, 5275 sayılı Kanunun 106 ve 108. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, sanık hakkında adli para cezasına hükmedildiği için, hükümlülük kararında, mükerrirlere göre infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilemeyeceği, sonucu ortaya çıkmaktadır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle sanık hakkında hükmolunan cezanın niteliği itibariyle 5237 sayılı TCK nun 58. maddesinin 6. fıkrası uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,

Sonuç: Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sanığın kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 12.04.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
www.sinerjias.com.tr