Mesajı Okuyun
Old 06-01-2008, 16:12   #4
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine EK-1 No.lu protokolun kısaca mülkiyet hakkı olarak nitelendiren 1. Maddesi şöyledir. ( Ek protokol Türkiye tarafından 10.03.1954 tarihinde onaylanmıştır. )

"Her gerçek veya tüzel kişi mallarından yararlanmasına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir. Herhangi bir kimse ancak kamu yararı gereği olarak ve kanunun ön gördüğü koşullar ile devletler hukukunun genel ilkeleri çerçevesinde mülkünden mahrum edilebilir
Herkes, yasal şekilde elde ettiği mülküne sahip olma, kullanma, elden çıkarma ve miras bırakma hakkına sahiptir. Bunların kaybı karşılığında zamanında adil bir tazminat ödenmesi koşulu ile kamu menfaati nedeniyle veya yasada öngörülen koşullar çerçevesinde yapılması dışında hiç kimsenin elinden mülkü alınamaz. Mülkün kullanımı, kamu menfaati için gerekli olduğu ölçüde yasa ile düzenlenebilir. "

T.C. Anayasası, 35. maddesinde mülkiyet hakkını düzenlemiştir. "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz "

Gerek A.İ.H.S. de ve gerekse Anayasada düzenlenen “ mülkiyet hakkı” ve sınırlandırmaları tanımı ve ölçütleri arasında uyum bulunmaktadır. AİHM. Kamulaştırmasız el atma ile kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi olaylarını sözleşmedeki mülkiyet hakkının ihlali olarak kabul etmiştir. Fakat İmar K.daki D.O.P. (düzenleme ortaklık payı) kesintisi konusunda ben AİHM.sinin verdiği bir karara rastlamadım. Buna karşın Anayasa Mahkemesi 21.06.1990 T. 1990/ 10 E. 1990/14 K. Sayılı kararı ile İmar K.nun 18/2 maddesinde öngörülen D.O.P. kesintisinin tapu malikine götürülen hizmetin karşılığını teşkil ettiği gerekçesi ile , bu yasal düzenlemeyi anayasaya aykırı bulmamıştır.

Sonuç olarak ; Anayasa Mahkemesinin kararı çerçevesinde D.O.P kesintisi konusunda iç hukukta bir sonuç alınamayacağı kanısındayım. İç hukuk yolu tüketildikten sonra AİHM.ne başvurulursa durumun ne olacağını , mahkemenin bu durumu mülkiyet hakkının ihlali olarak kabul edip etmeyeceğini , ortada bir emsal bulunmadığından bilemiyorum.

Saygılarımla.