Mesajı Okuyun
Old 18-10-2012, 17:09   #14
ddr

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

17.Hukuk Dairesi
Esas: 2008/812
Karar: 2008/3427
Karar Tarihi: 23.06.2008


TASARRUFUN İPTALİ DAVASI - ANLAŞMALI BOŞANMADA EŞE YAPILAN MAL TEMLİKLERİNİN İPTALE TABİ TASARRUF GİBİ KABUL EDİLMESİ - TARAFLARIN ANLAŞMALI BİÇİMİNDEKİ İRADELERİNİ ESAS ALINMASI GEREĞİ - MADDİ OLAYLARIN HUKUKİ TAVSİFİNİ HAKİMİN YAPMASI ZORUNLULUĞU

ÖZET: Uygulamada tarafların anlaşmalı boşanmaları halinde eşe yapılan mal temliklerinin iptale tabi tasarruf gibi kabul edildiği bilinmektedir. Zira bu tür temliklerde mahkeme genellikle tarafların anlaşmalı biçimindeki iradelerini esas alarak hüküm kurmaktadır. Maddi olayların hukuki tavsifini hakimin yapması gerekir. Bu konularda bilirkişi incelemesi yaptırılması doğru değildir.

(2004 S. K. m. 278, 280)

Dava: Taraflar arasında görülen tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda: Davanın reddine ilişkin K.... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 17.10.2007 gün ve 2005/379-2007/704 sayılı hükmün duruşma yapılması isteğiyle Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla işin duruşmaya tabi olduğu belirlendikten sonra 17.06.2008 Salı günü için taraflara gönderilen çağrı kağıdı üzerine hükmü temyiz eden davacı Denizbank A.Ş. vekili Av. G... Ö.... Ö... ile davalı R... E... Ö... vekili Av. A... A..., A... Z... Ö... vekili Av. R... A... B...'un hazır oldukları anlaşılmakla duruşmaya başlandı, temyiz isteğinin süresinde olduğu tesbit edilmekle hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, davalı borçlu R... E.. Ö...'in eşi davalı A... Z... Ö...'ten 21.03.2005 tarihinde boşandığını K... Göztepe mahallesi 405 ada 73 parselde 3. kat 6 nolu daire, 399 ada 52 parselde l. kat 8 nolu daire ve S... S... K... Soğuksu 206 parsal B-l nolu bağımsız bölümü boşanma tazminatı olarak eşi A... Z...'e devrettiğini, boşanma ve devirlerin alacaklısından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olduğunu belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep etmiştir.

Davalı R... E... Ö... vekili dosyanın yetki ve iş bölümü itirazı nedeniyle Küçükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, aciz belgesi sunulmadığını, müvekkilinin borcu karşılayacak malı olduğunu, icra takibinin kesinleşmediğini, aynı alacağa ilişkin mükerrer iki takip bulunduğunu, boşanma ve buna bağlı devirlerin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı A... Z... Ö... vekili boşanma ilamı ve protokolü tanık beyanları, fotoğraf, mektup, bilirkişi incelemesi ve tapu kayıtları gibi delillerini bildirmiştir.

Mahkemece 2005/4984 esas sayılı takibin kesinleşip kesinleşmediğinin anlaşılamadığı, 2005/5935 sayılı takibin kesinleştiği ancak bu dosyadaki 8 ve 26 Nisan 2005 tarihli zabıtların aciz vesikası hükmünde sayılamıyacağı bu nedenle dava şartının gerçekleşmediği esas yönünden de davalılar arasındaki tasarrufun 21.03.2005 tarihli anlaşmalı boşanma çerçevesinde akedilen protokole dayalı yapıldığı, İİY 278/III-I ve 280/1 maddelerinde belirtilen şartlar yerinde bulunmadığı kanısıyla davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de toplanan deliller hükme yeterli olmadığı gibi varılan sonuçta yasaya uygun düşmemektedir.

Davacı tarafın yaptığı iki icra takibinden birisinin kesinleştiği borçlunun adresinde hacze gidildiği yapılan hacizde hacze değer menkul malının bulunmadığı borçlunun adresinden de taşındığı belirlenmiştir. Bu durumda borçlunun aciz halinin gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Ayrıca diğer kesinleşip kesinleşmediğinin anlaşılamadığı biçiminde ifade edilen takibin kesinleştirilmesi ve o takipte de aciz belgesi veyahut aciz belgesi yerine geçebilecek haciz zabıtlarının da davanın devamı süresince mahkemeye ibraz edilmesi mümkündür. Borçlu iki daire bir villasını boşandığı eşi Ayşe Zerrin Özalp'e boşanma davasında anlaşmalı şekilde devretmiştir. Boşanma davası 11.03.2005 tarihinde açılmış 21.03.2005 tarihinde anlaşmalı biçimde sonuçlandırılmıştır. Uygulamada tarafların anlaşmalı boşanmaları halinde eşe yapılan mal temliklerinin iptale tabi tasarruf gibi kabul edildiği bilinmektedir. Zira bu tür temliklerde mahkeme genellikle tarafların anlaşmalı biçimindeki iradelerini esas alarak hüküm kurmaktadır. Maddi olayların hukuki tavsifini hakimin yapması gerekir. Bu konularda bilirkişi incelemesi yaptırılması doğru değildir. Boşanan eşler birbirinin aciz halinde bulunduğunu bilebilecek kişilerdir.

Sonuç: Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 550.00 YTL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 23.06.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi.