Mesajı Okuyun
Old 11-11-2009, 23:26   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Ara kararından rücu istenmeli.

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/19812

K. 2005/14489

T. 26.4.2005

• TANIĞIN DAVETİYE TEBLİĞİNE RAĞMEN GELMEMESİ ( İhzaren Celbine Karar Verilmesi Gerekirken Tanığın Hazır Edilmesi Konusunda Davalı Tarafa Kesin Süre Verilmesinin Usulsüz Olduğu )

• SAVUNMA HAKKININ KISITLANMASI ( Tanığın Davetiye Tebliğine Rağmen Gelmemesi Üzerine İhzaren Celbine Karar Verilmesi Gerekirken Tanığın Hazır Edilmesi Konusunda Davalı Tarafa Kesin Süre Verilmesi )

• İHZAREN CELP ( Tanığın Davetiye Tebliğine Rağmen Gelmemesi Üzerine Kararı Verileceği - Tanığın Hazır Edilmesi Konusunda Davalı Tarafa Kesin Süre Verilmesinin Usulsüz Olduğu )

• KESİN SÜRE ( Tanığın Davetiye Tebliğine Rağmen Gelmemesi Üzerine İhzaren Celbine Karar Verilmesi Gerekirken Tanığın Hazır Edilmesi Konusunda Davalı Tarafa Verilmesinin Savunma Hakkının Kıstlanmasını Teşkil Ettiği )

1086/m.253/2

1475/m.13,14,35,56

ÖZET : Davalı tanığı davetiye tebliğine rağmen gelmediğine göre mahkemece HUMK'nun 253/2. maddesi uyarınca ihzaren celbine karar verilmesi gerekirken, tanığın hazır edilmesi konusunda davalı tarafa kesin süre verilmesi usulsüzdür.
DAVA : Taraflar arasındaki, ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma ve izin ücreti, bayram ve genel tatil gündelikleri ikramiye, kömür ve alış veriş çeki alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatınca istenilmesi ve davalı Avukatınca da duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26.4.2005 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti.
Duruşma günü davalı adına Avukat İ. U. ile karşı taraf adına Avukat A. G. K. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm temyiz itirazlarıyla davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalı taraf T. K. isimli bir tanığı dinletmek istemiş ve bu tanığa davetiye çıkarılmıştır. Adı geçen tanık davetiye tebliğine rağmen gelmemiş ve davalı vekilinin bir sonraki celse hazır edecekleri yönünde beyanı üzerine tanığın bir sonraki oturumda hazır bulundurulması için davalı vekiline kesin süre verilmiştir. Adı geçen tanığın gelmemesi üzerine mahkemece bu tanığın dinlenmesinden vazgeçilmiş sayılmasına dair karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı tanığı davetiye tebliğine rağmen gelmediğine göre mahkemece HUMK'nun 253/2. maddesi uyarınca ihzaren celbine karar verilmesi gerekirken, tanığın hazır edilmesi konusunda davalı tarafa kesin süre verilmesi usulsüzdür. Mahkemece davalı tarafın savunma hakkını kısıtlayacak şekilde yargılama yapılarak sonuca gidilmesi hatalı olup, kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
3- Bilirkişi raporunun düzenlenmesinden sonra davalı vekili bir kısım izin kullanma belgelerini sunarak izin ücreti yönünden rapora itiraz etmiştir. Mahkemece bu itiraz üzerinde durulmadan ve gerekirse bilirkişiden ek rapor alınmaksızın sonuca gidilmesi de hatalı olmuştur.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, Davalı yararına takdir edilen 400 YTL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.4.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.