Mesajı Okuyun
Old 19-03-2007, 13:54   #60
Hekimbaşı

 
Varsayılan Hayatın tümeli

Sn.Katılımcılar,

"Belki şu olabilir, hayatın tümelinde az yer almaktan kaynaklanıyor denebilir, belki de daha çok çok sebepleri vardır ama sonuçta şairleri-sanatçıları-bilimkadınları azdır yani. (Belki de kadının hayatın tümeline girebileceği elbiseyi dikmemiştir toplum, bu da olabilir)."

Buradaki 'hayatın tümeli' tamlamasını ilk okuduğumda 'Hayatın tüneli' diye okudum; malum yaş 45' i aşınca böyle algılama yanlışları oluyor. Sonra bütün yazıyı bir daha okudum. Birkaç kez daha ... ama ne olduğunu tam olarak anlayamadım.

Arkadaşımız nasıl bir yazar diye düşündüm. 'Yaşam' dururken 'Hayat' kullanmış, demek ki öz Türkçe konusunda o kadar da özenli değil. Öte yandan 'Tümel' demiş; benim hiç duymadığım bir sözcük. Büyük olasılıkla eğitimimde pek de yer tutmayan bir öğretinin terimi; ama öz Tükçe olması beklenir. Olabilir; sözlük anlamıyla birlikte değerlendirirsem, belki bir yere varabilirim dedim.

Tümel = [felsefe ve mantık terimi] belli bir sınıfa bağlı bireylerin tümünü içine alan (önerme).

Eee, hayat somut birşey, önerme değil. O zaman, doğrudan yerine koymam gerekiyor: (sadece ikinci tümcede)

"Belki de kadının hayatın belli bir sınıfına bağlı bireylerinin tümü arasına girebileceği elbiseyi dikmemiştir toplum, bu da olabilir."

Olmadı; gereksiz tekrar var. Düzeltiyorum:

"Belki de kadının hayatın belli bir sınıfına bağlı bireyleri arasına girebileceği elbiseyi dikmemiştir toplum, bu da olabilir."

Kadın toplumda bir sınıf olmadığına göre; veya öyle olsa bile burada toplumun kadınla ilişkisi konu olduğuna göre; burada kendi içinde çelişen bir anlatım yok mu? Düzeltmek için 'belli bir sınıf' = 'toplum' varsayarsam; ki felsefeyi bilmem ama, mantık açısından bu doğru:

"Belki de kadının hayattaki bireylerin arasına girebileceği elbiseyi dikmemiştir toplum, bu da olabilir."

'Hayattaki bireylerin arasına' yerine 'toplum içine' yerleştirirsem, herhalde kimsenin itirazı olmaz:

"Belki de kadının toplum içine girebileceği elbiseyi dikmemiştir toplum, bu da olabilir."

Olmadı; iki toplum oldu; biri özne, biri tümce içinde. Biraz daha düzeltiyorum:

'Belki de toplum, kadını içine alabileceği elbiseyi dikmemiştir; bu da olabilir."

Şimdi de 'içine alan' ve 'diken' toplum oldu. Gereksiz. İki eylemi birleştirmekte yarar var. Biraz daha elden geçiriyorum:

"Belki de toplum, kadına uygun bir elbise biçmemiştir; bu da olabilir."

Acaba yazar bunu mu demek istedi? O zaman neden bu kadar etken / edilgen, birden fazla özne, nesne kullandı; neden özel terim seçti?

Sizce ne demek 'Hayatın tümeli', 'Hayatın tümelinde yer almak', 'Hayatın tümeline girmek'? Bazıları bir yere varmış ki yanıtlar ve yorumlar gelmiş. Benim bilmediğim bir şey mi var, yoksa doğru mu anladım?

Doğru anladıysam bile, en önemlisi: bu kadar zahmetime değdi mi?

Saygılarımla,