Mesajı Okuyun
Old 24-09-2019, 12:52   #91
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

T.C YARGITAY
.Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2014/ 21-280
Karar: 2014 / 1059
Karar Tarihi: 17.12.2014
T.C YARGITAY
.Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2013/ 10-1971
Karar: 2014 / 274
Karar Tarihi: 12.03.2014

Bu doğrultuda, öncelikle T.C. Anayasası’nın 20. maddesi, 5510 Sayılı Kanunun 59 ve 100. maddeleri, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 3, 45 ve 53. maddeleri, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 28 ve 45. maddeleri, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6, 24 ila 33. maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2 ve 6. maddeleri ve ilgili diğer mevzuat hükümleri göz önünde bulundurulmak suretiyle yöntemince araştırma yapılmalı, tarafların göstereceği tüm kanıtlar toplanmalı; hak sahibi ile boşandığı eşinin yerleşim yerleri, adres değişikliği ve nakilleri tarihleriyle saptanmalı, muhtarlık ve nüfus müdürlüğü gibi özel ve kamu kurumlarındaki bilgi ve belgelerden yararlanılmalı, ilgililerin elektrik, su, telefon aboneliklerinin hangi adres ve tarihte kimin adına tesis edildiği saptanmalı, seçmen bilgi kayıtlarındaki adresler ile mevcut ise 4857 Sayılı Kanun gereği ücret ödemelerinin yapılabileceği banka kayıtları sorgulanmalı ve böylelikle boşanılan eşle fiili olarak birlikte yaşama olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda varılacak sonuca göre karar verilmelidir.









T.C YARGITAY
21.Hukuk Dairesi
Esas: 2015/ 18451
Karar: 2015 / 19415
Karar Tarihi: 03.11.2015

Yukarıda açıklanan yasal nedenler, ekli denetmen raporu ve dosya kapsamının incelenmesinden; aylığın kesilmesine ilişkin olarak tanık ya da başka bir belge ve delile rastlanılmadığı gibi davacının ayrıldığı eşi ile birlikte yaşamadıklarına ilişin emniyet araştırması, davacıya ilişkin muhtarlık kayıtları ile birlikte mernis kayıtlarındaki adreslerden 2006 yılındaki boşanmadan sonra davacı ve ayrıldığı eşinin adreslerinin farklı olduğu gelen seçmen kayıtlarındaki adreslerinin de bu adresleri doğruladığı, dinlenen tanıkların beyanları ile de boşanmanın muvazaaya dayalı olmadığı, tarafların boşanmadan sonra belgelerle doğrulandığı üzere ayrı ayrı yaşadıkları, kurumun bağlanan yetim aylığını kesme işleminin yasal dayanaklarının bulunmadığı görülmekle; sıralanan maddi ve hukuki olgular ışığında, 5510 Sayılı yasanın 56/son maddesindeki düzenlemenin davacı hakkında uygulanma olanağı bulunmadığı anlaşıldığından davalı kurum tarafından gerçekleştirilen aylık kesme işleminin iptaline ve davacının borçlu olmadığının tespitine dair mahkememize yeterli kanaat gelerek davanın kabulüne ilişkin hükmün onanmasına....