Mesajı Okuyun
Old 27-01-2011, 17:31   #2
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.rasimayhaner
sayın meslektaşlarım;
kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak suçu ile ilgili olarak sonuca ulaşamadğım birkaç nokta var.
müşteki olan müvekkilim, aralarında husumet bulunan sanık tarafından çağrılarak arabaya bindirilmiştir. arabaya binmesinde rızası vardır. daha sonra şehir merkezinden uzaklaşan müvekkilim ve sanık tenha biryerde dururlar. durdukları yerde arabanın içinde tartışmaya başlarlar ve tartışma esnasında sanığın arkadaşları da saklandıkları yerden çıkarak arkada oturan müvekkilin iki tarafına otururlar. Müvekkilim araçtan çıkmak için uğraşmışsa da kolları tutulduğu için çıkamamış ve sanıklar müvekkilimi darp ederek yolun kenarına atmışlardır.
Sorularıma gelınce.
1- Müvekkilimin aractan çıkamaması, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunu teşkil eder mi ?

2-Müvekkilim araca rızası ile binmiş olduğu için suç oluşmamıştır diyorsak sanığın müvekkilimin iradesine karşı hile kullanmış olması sonucu değiştirmezmi ? Sanık, müvekkilimi kandırarak diğer sanıkların olduğu yere götürmüştür. Müvekkilim konuşma bahanesi ile çağrılmasaydı o araca elbetteki binmezdi. (aralarında husumet bulunduğundan ) Bu açıdan düşünürsek suç oluşur mu ?

3- Kişilerin tasarlayarak müvekkilime saldırıda bulunması sadece basit yaralama kapsamında mı kalacaktır?

4- Bu suça ilişkin örnek yargıtay kararı sunabilirseniz sevinirim

Sabırla okuduğunuz için teşekkür ederim, Saygılarımla

Değerli meslektaşım, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, mağdurun rıza ile girdiği yerden, bir süre sonra rızası hilafına ayrılmasının engellenmesi halinde de oluşur. Buna şüphe yoktur. Çünkü bu hal de maddedeki "bir yere gitmek" unsuruna dahil bir icra hareketi olarak değerlendirilir.

Öte yandan, bahsettiğiniz yaralama sebebiyle olayda suçun nitelikli hali oluştuğundan ceza TCK.m.109/2 uyarınca nitelikli halden verilmelidir. Ayrıca kasten yaralamadan sanığa ceza verilmez. Buna dikkat ediniz. Ancak, mağdurun yaralanması sonucu oluşan netice, kasten yaralama suçunun temel şeklini aşarak TCK.m.87'de yazılı hallerden birine yol açtıysa, bu kerre sanık hakkında bu madde uyarınca da ayrıca cezaya hükmolunur. Son olarak, TCK.m.109/2'ye göre belirlenecek cezada, fail sayısı nedeniyle 109/3-b uyarınca artırıma gidilecektir. Maddede izahımla ilgili kısımları altını çizerek aşağıya alıyorum. Karşılaştırınız. Yargıtay kararını da diğer meslektaşlarıma bırakıyorum. Umarım yardımcı olmuşumdur. Saygılarımla.


Alıntı:

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

MADDE 109 - (1) Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Kişi, fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) Bu suçun;
a) Silahla,
b) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
d) Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
e) Üstsoy, altsoy veya eşe karşı,
f) Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
İşlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza bir kat artırılır.
(4) Bu suçun mağdurun ekonomik bakımdan önemli bir kaybına neden olması halinde, ayrıca bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
(5) Suçun cinsel amaçla işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarı oranında artırılır.
(6) Bu suçun işlenmesi amacıyla veya sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.