Mesajı Okuyun
Old 19-04-2012, 21:33   #22
kum

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avrasya
Ben de çok merak ediyorum bu başvurunun sonucunu.
Bi de aklıma gelen başka bir mevzuu var konuyla ilgili. Acaba dava açılır sonrasında sanık beraat ederse ''hakaret, iftira'' gibi iddialarla sanığın dava açma hakkı doğar mı?

Keşideci ceza almasa dahi, şikayetçinin elinde çeke dayalı bir alacağı(zararı)bulundukça, şikayet hakkını kullandı diye sorumlu olamaz düşüncesindeyim.
Halen bir çok ülkede karşılıksız çekte dolandırıcılık hükümlerine göre işlem yapılıyor.Değişikliğe ilişkin TBMM tutanakları ortada.3167 den önce bu yönde ki uygulama malum.
3167 öncesi demişken tipiklik yönünden konuyla ilgili yaptığım ödevden kısa bir bölüm aktarıp görüşlerinizi almak isterim:

O dönem yürürlükte bulunan 765 Sayılı TCK.503. maddesi mağdurun hulus ve saffetinden istifade” edilmesi ve “hilenin kişiyi kandırabilecek nitelikte yani belirli bir ağırlıkta olmasını öngörüyordu. 765'in her karşılıksız çek vakıasını gerekli ve yeterli niteliklere haiz bir hile olarak kabul etmeyeceği aşikârdır. Oysa 5237 Sayılı yasa, salt hilenin varlığını yeterli görmüş, hilenin yanında güçlendirici bir ifade olarak yer alan “desise”’ye dahi yer vermemiştir. Bu şekilde hilenin kapsamını daha geniş tutan 5237 Sayılı yasanın, karşılıksız çek/dolandırıcılık ilişkisine daha yatkın olduğu söylenebilir.

Saygılarımla;