Mesajı Okuyun
Old 14-02-2012, 14:46   #4
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Sayın Üyeler, Çek Kanununda yapılan değişiklikler hepimizin malumudur. THS'de de değişik başlıklar altında yapılan değişiklikler tartışılmaktadır. Ancak, yukarıdaki maddede yer alan,



bu cümle nedeniyle, derdest veya hüküm verilmiş(infaz edilmemiş)dosyalarda, genel hükümler çerçevesinde "dolandırıcılık" veya "sahtecilikten" dava açılıp açılamayacağını tartışmaya açmak istiyorum. Konu bu başlık altında devam ederse ve sadece alıntısını yapmış olduğum "dolandırıcılık ve sahtecilik" konusuyla sınırlı kalırsa, güzel bir çalışma çıkacağına inanıyorum.

Konunun önemi ve ivediğili nedeniyle kendi görüşlerimi açıklamadan forumu açıyorum.

Yasa değişikliği ile karşılıksız çek keşide etmek fiilinin ceza hukuku ile ilgisi kesilmiştir malumunuz.

Ancak bu hukuki açıdan, derdest veya hüküm verilmiş davalarda otomatik olarak dolandırıcılık, sahtecilik ve sair suçlardan yargılama yapılmasını sonuçlayamaz.

Derdest dosyalar açısından mahkemenin idari yaptırım kararı vermesi gerekir. Veremediği durumlarda, gereğinin takdiri için savcılığa bildirimde bulunulmasına karar verilmelidir.

Kararlı dosyalar açısından ise mahkemelerce, bu hususta yapılacak bir şey olmadığı kanısındayım. Hatta, bu dosyalar re'sen ele alınıp hükümlü lehine verilen kararlara tanık olacağız. Bu durumda, şikayetçinin savcılığa yeni bir suç duyurusunda bulunması gerektiği kanısındayım.

Son olarak söylemek istediğim bir şey var: Yasa tasarısında bulunmayan bu fıkra, genel kurulda eklendi. Hemen karşılıksız çek kalktı ama bakın dolandırıcılık fıkrasını koyduk, o geldi; dengeleri gözettik havası verildi. Alakası yok... Niye?

Dolandırıcılık zaten vardı, bu bir... Çek şikayetinin yerine dolandırıcılığı ikame edemezsiniz, bu iki... Dolandırıcılık başlı başına bir suçtur (TCK.m.157) şayet şikayetinizde ve olayda unsurları yoksa bir sonuç alamazsınız. Bu da üç... Yani, hileli davranışın varlığı ana unsurdur. Sonrasında haksız yarar temini. Keşide ettiği çek karşılıksız çıkan taciri bin kere bu madde çerçevesinde şikayet edin, neticeyi şimdiden söylüyorum: SIFIR.

Anlaşıldı ki, değişiklik bu zamana kadar ki bilgilerimizi ve uygulamamızı hiçbir şekilde değiştirmiyor, ezberimizi bozmuyor!

Peki o zaman değişikliğin pratik önemi nedir? Şudur: çek vesilesiyle işlenen suçlardan mahkumiyet de, savcıların çek hesabı açma yasağı kararı vereceği bir hal olarak öngörülmüştür, o kadar...

Saygılarımla.