Mesajı Okuyun
Old 09-04-2014, 22:09   #3
Alonson

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Can DOĞANEL
Bir mahkeme kararında usul veya esastan hatalar bulunsa dahi bu şekilde kesinleşmesi durumunda taraflar için bağlayıcı hale gelir.

Davacının şikayet vb. hukuki süreçlerden bu aşamada bir sonuç alması mümkün değildir.

Parayı geri almasına ilişkin tek ihtimal davaya bakan Asliye Hukuk Mahkemesinin de görevsizlik kararı vermesi bu kararın da kesinleşmesi olumsuz görev uyuşmazlığı noktasında Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmesidir. Bu durumda bu karara istinaden iade gündeme gelebilir.

Olayda açık bir hukuka aykırılık vardır. Lakin bu hukuka aykırılık hükmün esasını çözmeyen bir sebebe müstenittir. (vekalet ücreti)

Bu durumda :

"HMK. Madde 363- (1) İlk derece mahkemelerinin ve bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin kesin olarak verdikleri kararlarla, istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlara karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur." 'a göre

Kanun yararına bozma yoluna başvurulması talebiyle Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmek üzere hükmü veren mahkemeye dilekçe verilmesi bir çözüm oluşturur mu ?