Mesajı Okuyun
Old 21-03-2019, 15:46   #16
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan katkı,

Alıntı:
Yazan Av. Musa TAÇYILDIZ
Taşınmaz halen müvekkil adına kayıtlı. Hem icra hukukta ihalenin feshi davası hemde genel mahkemede haczin kaldırılması ile satış işleminin iptali konulu dava açtık

Yargıtay 12.Hukuk Dairesi 2016/8367 Esas 2016/13757 Karar:

Dava ve Karar: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 21/12/2015 tarih, 2015/29761- 32233 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçi, sair fesih nedenlerinin yanı sıra, ihalesi yapılan 1 parsel 3 ve 7 nolu bağımsız bölümlerin takip borçlusu ... adına kayıtlı iken açtığı tapu iptali ve tescil davasının kabulüne ilişkin mahkeme kararının, ihale tarihi olan 22/07/2014 tarihinden önce 30/06/2014 tarihinde kesinleştiğini ve dolayısıyla taşınmazın mülkiyetinin kendisine geçtiğini belirterek ihalenin feshi talebinde bulunmuş, mahkemece istemin reddi ile şikayetçi hakkında verilen %10 para cezasına ilişkin kararın Dairemizce onandığı görülmüştür.

4721 sayılı TMK'nun 705. maddesinde; "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır" hükmü yer almaktadır.

Somut olayda, şikayetçi üçüncü kişinin, ihaleye konu taşınmazlar hakkında açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasında, şikayetçi lehine karar verildiği görülmektedir. Dolayısıyla, şikayetçinin, mahcuz taşınmazların kendisine ait olduğunu iddia ederek icra mahkemesine başvurmasında hukuki yararı vardır.

Ancak şikayet tarihi olan 31.07.2014 itibariyle taşınmaz, henüz şikayetçi üçüncü kişi lehine tapuya tescil edilmediğinden TMK'nun 705/2. maddesi uyarınca şikayet hakkı bulunmamaktadır. Bir başka deyişle, şikayetçinin mülkiyet hakkı, henüz tapu kütüğüne tescil edilmemiş olduğundan, icra mahkemesine başvurarak tasarruf işlemi niteliğindeki ihalenin feshi davasını açamaz.

Bu durumda mahkemece, şikayetçinin ihalenin feshi isteminin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi doğru değil ise de, şikayetin reddine karar verildiğinden ret kararı sonucu itibariyle doğrudur.
Ancak; İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesine göre işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde davacı hakkında para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir. Bu durumda şikayetçinin ihalenin feshiistemi aktif husumet yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddedileceğinden, aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.
Sonuç: Şikayetçinin karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 21/12/2015 tarih, 2015/29761- 32233 sayılı onama kararının kaldırılarak ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 09.07.2015 tarih ve 2014/340 E.-2015/175 K. sayılı kararının hüküm bölümünün %10 para cezasına ilişkin “2” nolu bendinin silinerek tümüyle karar metninden çıkarılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK.nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, 10.05.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.

Siz tapuya tescili gerçekleştirmişsiniz.


Saygılarımla,