Mesajı Okuyun
Old 19-03-2019, 13:32   #3
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Üstadım öncelikle teşekkür ederim...

TMK Madde 705 – “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır”

4721 sayılı TMK'nın 705/1. maddesinde; "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır" yasal düzenlemesi mevcuttur. Anılan hükme göre tapuya tescil işlemi gerçekleşmediği halde tapu iptali ve tescil ilamının kesinleşmesi ile mülkiyet hakkı kazanılır..



YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
2014/35404
2015/9103
Karar Tarihi: 09.04.2015
T.C.
HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ DAVASI - TAPU İPTALİ VE TESCİL
İLAMININ KESİNLEŞMESİ İLE MÜLKİYET HAKKININ LEHİNE HÜKÜM
KURULAN KİŞİYE GEÇECEĞİ - ESKİ MALİKİN BORCUNDAN DOLAYI
KONULAN HACZİN KALDIRILMASI GEREKTİĞİ
ÖZET: Somut olayda; tapu iptali ve tescil ilamının kesinleşmesi ile mülkiyet hakkı lehine hüküm
kurulan kişiye geçeceğinden, bu tarihten sonra eski malikin borcundan dolayı konulan haczin ise
kaldırılması gerekir. Mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar ve ilkeler ışığında şikayetin esası
incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde
hüküm tesisi isabetsizdir. Hükmün bozulması gerekmiştir.
(2004 S. K. m. 16) (4721 S. K. m. 705) (YHGK 24.09.1997 T. 1997/15-461 E. 1997/729 K.) (YHGK
13.06.2001 T. 2001/12-461 E. 2001/516 K.) (YHGK 31.03.2004 T. 2004/12-162 E. 2004/183 K.)
Dava ve Karar: Mahalli mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından
istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için tetkik
hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup
incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçi üçüncü kişinin, Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde borçlulara karşı açtığı tapu iptali ve
tescil davası sonucunda davanın kabulü ile kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine, taşınmazın
borçlular adına olan kaydının iptaline karar verildiğini ileri sürerek haczin kaldırılması istemiyle icra
mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetçinin icra dosyasında taraf olmadığı, genel
mahkemelere başvurarak taşınmazın kendisine ait olduğunu ispat ederek haczin kaldırılmasını
isteyebileceği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Üçüncü kişilerin, adlarına kayıtlı taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi icra memurunun
işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi
gerekir (HGK'nın 24,09.1997 tarih 1997/15-461 E. 1997/729 K.;HGK'nın 13.06.2001 tarih ve 2001/12-
461 E. 2001/516 K.; HGK'nın 31.03.2004 tarih ve 2004/12-162 E. 2004/183 K).
Hukuk Genel Kurulu'nun 07.04.2004 tarih ve 2004/12-210 E. 2004/208 K. sayılı kararında da
açıklandığı üzere, taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haciz edilebilmesi için haciz tarihinde
borçlunun adına kayıtlı olması zorunludur. Bir başka deyişle; haciz tarihinde takipte taraf olmayan 3.
kişi adına kayıtlı olan taşınmaz borçlunun borcu için haczedilemez.
4721 sayılı TMK'nın 705/1. maddesinde; "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Miras,
mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet
tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu
kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır" yasal düzenlemesi mevcuttur. Anılan hükme göre tapuya
tescil işlemi gerçekleşmediği halde
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı Sayfa 1 / 2
Esas No:
Karar No:
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
2014/35404
2015/9103
Karar Tarihi: 09.04.2015
T.C.
tapu iptali ve tescil ilamının kesinleşmesi ile mülkiyet hakkı kazanılır.
Buna göre tapu iptali ve tescil ilamının kesinleşmesi ile mülkiyet hakkı lehine hüküm kurulan kişiye
geçeceğinden, bu tarihten sonra eski malikin borcundan dolayı konulan haczin ise kaldırılması
gerekir.
O halde mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar ve ilkeler ışığında şikayetin esası incelenerek
sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi
isabetsizdir.
Sonuç: Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle
İİK'nın 366 ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde
iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.04.2015
gününde oybirliği ile, karar verildi.