Mesajı Okuyun
Old 23-01-2010, 15:34   #2
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Eugen Huber
Değerli meslektaşlarım. Bir konuda tereddüde düştüm; Şöyle ki;
90 yaşında biri noterden vasiyetname düzenliyor. Rapor alınıyor; raporda Cerrahpaşa Tıp Fakültesi adli psikiyatri bilim dalı başkanı ve psikiyatri ana bilim dalı başkanlarının vasiyet edenin fiil ehliyeti bulunduğuna dair imzaları var. Noterdeki şekil şartlarına da tam olarak uyulmuş. Murisin 2 dairesi ve bir dairenin yarı hissesi var. Çocuksuz olarak ölmüş. Eşi hayatta (ancak alzheimer hastası) Bu iki dairesini 2 yeğenine, diğer dairenin yarı hissesini de eşinin (ilk eşinden olan) çocuğuna (yani üvey çocuğuna) bırakmış.
Dolayısıyla eşinin saklı payı bertaraf edilmiş. Sorum şu:
Bu vasiyetnamenin iptali için (kendisine muayyen mal vasiyet edilmemiş bir yeğen tarafından) dava açılırsa (veya bu yeğen mirasın açılması esnasında itiraz ederse) hakim kendiliğinden tenkis (mahfuz hisse) hükümlerini gözetebilir mi? Daha açık bir ifadeyle mahfuz hissesi olmayan bir mirasçı (mahfuz hisseli mirasçının oluru olmadan) sadece "amcamı kandırdılar.." iddiası ile dava açarsa, hakim usulüne uygun ve şekil şartlarına uyulmuş ve geçerli bir rapor alınmış olmasına rağmen kendiliğinden mahfuz hisse hükümlerini gözetebilir mi? Teşekkür ederim.

Sayın meslektaşım,

Hakim, talep olmadan kendiliğinden mahfuz hisse ihlalini gözetemez düşüncesindeyim.

Aksi düşünce, mahfuz hisseye aykırı yapılan kazandırmaların hepsinin kendiliğinden geçersiz olmasını gerektirir şeklinde bir kabulü zorunlu kılar ki, bunun mümkün olamayacağı açıktır diye düşünüyorum.