Mesajı Okuyun
Old 30-12-2008, 00:56   #2
veli Sanli

 
Varsayılan

Stalking icin bir Örnek:

„Günün Birinde Çıldırmaya Başlamak
Günün birinde başlayacak. Aniden bir komşunuzdan, iş arkadaşınızdan, uzaktan bir tanıdığınızdan yada hiç tanımadığınız bir kişiden aşırı bir ilgiyle karşılaşıyorsunuz ve bu durumu şaşkınlıkla karşılıyorsunuz. Yemeğe, sinemaya yada dans etmeye çağrılıyorsunuz. Daveti severek kabul ediyorsunuz. Ancak kısa bir süre sonra farkediyorsunuzki, o kişi sizin özel hayatınızı sorguluyor. İkinci kez davet edildiğinizdeyse bir bahane bularak daveti red ediyorsunuz. Ev telefonunuz çalıyor. Telefondaki o kişi, ve sizinle öylesine konuşmak istiyor. Yarı isteksiz kırıcı olmamak adına onunla konuşuyorsunuz.
Ertesi gün kapınızın önüne bırakılmış çiçekler buluyorsunuz. Telefonunuz çalıyor. Ve o çiçeği alıp almadığınızı bilmek istiyor. Kibar bişekilde çiçekler için teşekkür ediyorsunuz ve ona durumunuzu anlatmaya çalışıyorsunuz: erkek arkadaşınızın olduğunu ilişki aramadığınızı ama isterse dost olabileceğinizi ve bidaha çiçek göndermemesini söylüyorsunuz. O bildiğini okuyor. Sık sık telefonunuz çalıyor. Sabahları kapınızın önünde küçük hediyeler buluyorsunuz. Arabanızın cam sileceğine sıkıştırılmış yada postanıza atılmış Mektuplar alıyorsunuz. Çalan telefonlara çıkmak istemediğinizden bütün gün sadece telefon sekreterinizi açıyorsunuz.
Bir kaç hafta sonra onu kapınızın önünde beklerken farkediyorsunuz. Onunla konuşmayı deniyorsunuz ve bu duruma son vermesini istiyorsunuz. O gülümsüyor ve sizden özür diliyor. Bidaha yapmayacağına söz veriyor ve ordan uzaklaşıyor. Ama ertesi gün onu arabasıyla kapınızın önünde beklerken görüyorsunuz. Durum ciddileşiyor. Erkek arkadaşınız yavaş yavaş sizden şüphelenmeye, komşularınız bu duruma şaşırmaya, iş arkadaşlarınız ise arkanızdan konuşmaya başlıyorlar. Nereye gidiyorsanız o orda. İster sinemaya gidin ister Spora, o hep yanı başınızda. Eğer arabasıyla kapınızın önünde beklemiyorsa, sizi aramakla meşgul demektir. Heryerde sizin hakkınızda edindiği bilgileri konuşuyor. Senli benli yazılmış Mektuplar, SMS ler ve Paketler alıyorsunuz.
Artık sizi takip eden o kişiye karşı sadece nefret duygusu besliyorsunuz. Önceki arkadaşça davranışınız tehditci davranışa dönüşüyor. Onun bekleyişlerine cevap vermediğiniz için oda size tehdit yağdırmaya başlıyor. Gönderdiği Mektuplar tehdit cümleleriyle doluyor.
İşvereninize sizin hakkınızda olumsuz anonüm mektuplar gelmeye başlıyor. Özel görüşmeye çağrılıyorsunuz. Allahtan şefiniz size inanıyor! Takipci sizin hakkınızda her yerden bilgi toplamaya devam ediyor, arkadaşlarınızdan, komşularınızdan, iş arkadaşlarınızdan. Artık iyi arkadaşlarınız bile size şüpheyle bakıyor ve gerçekten aranızda bişey olup olmadığını öğrenmek istiyorlar.
Günün birinde Arabanızın tekerleklerini patlatılmış halde buluyorsunuz. Ve Kabus başlıyor. Ciddiye almadığınız tehditlerin boş tehditler olmadığını düşünüyorsunuz. Telefonunuz artık geceleri bile susmuyor. Takipcinin sesini heryerde duyar gibisiniz. Dışarı her çıkışınızda onun bakışlarıyla karşılaşıyorsunuz. Acaba nerde saklanıyor? Evinizi bariyer olarak kullanmaya karar veriyorsunuz: partilere son, sinemaya son, konserlere son! Yediğiniz yemekten tad alamıyorsunuz. Kabus görmediğiniz gece yok. Hiçbirşeye odaklanamıyorsunuz, işyerinizdeki veriminiz düşüyor.
Çoğukez Polise gittiğinz o an ilk ve son kez olarak kalıyor, çünki istediğiniz yardımı göremiyorsunuz. Avukatınıza başvuruyorsunuz, oda size polise gitmenizi öneriyor. Şimdi tam bir çıkmazdasınız. Çaresizlik içinde kıvranıyorsunuz, Takipçiyi öldürmeyi bile düşünüyorsunuz.
Şikayetsiz o güzel yaşamınız sanki geçmişte kalmış gibi. Şimdi gölgeler peşinizde. Hayatınızı kontrol etme kabiliyetiniz yok olmuş. Bu durum aylarca bazende yıllarca sürebiliyor. Yaşamak bir rehine gibi! Her 4 Mağdurdan birinin bu yüzden hayatına kıymayı düşündüğünü biliyormuydunuz?“ (Schumacher, 2000).

Not: Bu Örnek gazeteci yazar ve aynı zamanda bilim kadını olan Susanne Schumacher in Liebeswahn (Kuruntulu Aşk) isimli kitabından alınmış olup tarafımca Türkçe ye çevrilmiştir.




Amerika Birleşik Devletlerinde, İngilterede, Avustralyada ve daha birçok Avrupa Ülkesinde bu durum Stalking olarak betimleniyor. Türkçe de ki anlamı Takipci Tacizcilik. Yukarıdaki Örnek sadece Stalking için küçük bir örnek, buna benzer ve hemde çok farklı örnekler saymak mümkün. Mağdurların takip edilmiş olması şartı yok, bunuda belirtmek gerek. Bazı Stalking vakaalarında sadece Taciz durumuda olabilir. Her Takipci Tacizci şiddet kullanmayabilir ama bazen kullanılan şiddetin oranı ölümle bile sonuçlanabilir. Eğer eşiniz tarafından baskı altında tutuluyor, özgürlüğünüz kısıtlanıyor, özel hayatınıza giriliyorsa bu durumda Stalking sayılıyor. Araştırmalar gösteriyorki dünyada en çok Kadınlar Takipci Tacizcilik Mağdurları. Ama her iki cinsde Mağdur konumunda olabilir. Stalking kavramı ilk araştırılmaya başlandığında bu durumun sadece ünlülerin karşılaştıkları bir suç davranışı olduğu düşünülüyordu. Ama sonraları anlaşıldıki bu durum bütün dünya insanını ilgilendiriyor. Çünki her sekiz kişiden biri hayatında birkezde olsa takip yada taciz edilmiş (Voss & Hoffmann, 2006).

Size bu örneği vermemdeki Amaç Stalking kavramını açıklamaktır. Çoğu ülkede bu kavram yerleşmişsede Türkiye de herkesçe bilinmemektedir. Bazı ülkelerde, mesela Avusturya da Stalking yerine Psikoterör kavramı kullanılmıştır. Amerika da, İngiltere de, Almanya da 31.03.2007 den beri ve daha birçok ülkede Stalking karşıtı Yasa bulunmaktadır ve Stalking bir suçtur. Umuyorum ki Türkiye de de ilerde böyle bir yasa yürürlüğe girsin.

Eğer kendinizi Mağdur konumunda hissediyorsanız, sizden ricam, lütfen sayfamı ziyaret etmeniz ve yaklaşık 15 dakikanızı ayırarak Anketi internet üzerinden doldurmanız. Anket anonüm doldurulacak ve verdiğiniz her bilgi saklı tutulacaktır. Bu konuda size garanti veriyoruz.

İnternet Sayfamız: www.takip-taciz-magdurlari.com

Şimdiden ilgiliniz ve destekleriniz için cani gönülden teşekkür ediyorum.

Saygılarımla
Veli Şanlı
E-Mail: v.sanli@hotmail.de