Mesajı Okuyun
Old 28-03-2016, 17:15   #4
öznurcınar

 
Varsayılan

İşveren veya işyeri borçlarından dolayı yapılacak olan veya yapılmış olan hacizler, alacaklılardan mal kaçırma, işyerinde iş güvencesi veya toplu iş sözleşmesi normlarını uygulamamak gibi nedenlerden dolayı danışıklı olarak işyerleri devredilmektedir. Bu tarz devirlerde ise en çok mağdur olan işçilerdir. Muvazaalı işyeri devirleri ile ilgili olarak işçilerin ve işveren alacaklarının korunması ile ilgili olarak İcra İflas Kanunu ve Borçlar Kanununda koruyucu hükümler mevcuttur. Bu hükümlere göre muvazaanın ispatı halinde işyerini devredenin sorumluluğu devam edecektir.
Muvazaa; tarafların, yaptıkları akdin hiç hüküm doğurmaması veya görünüşteki akitten başka bir akdin hükümlerini doğurması hususunda anlaşmalarıdır. Böylece taraflar, harice ( üçüncü şahıslara) karşı aslında istemedikleri beyanlarıyla meydana gelen akitle görünmeyi, fakat gerçekte, yaptıkları akdin ya hiçbir sonuç doğurmamasını veya başka bir akdin hükümlerini meydana getirmesini aruz etmekte ve bu hususta anlaşmaktadırlar ( Oğuzman ve Öz, 2009; 108).
Muvazaa, akdin tamamını kapsıyorsa “ tam muvazaa” dan, akdin sadece bazı hükümlerine ilişkin ise “kısmi muvazaa” dan söz edilmektedir. Şayet muvazaalı akit hiç hüküm doğurmayacaksa “adi muvazaa” ( mutlak veya basit muvazaa) dan bahsedilmekte, muvazaalı akdin arkasında başka bir akit gizlenmekte ise, yani taraflar böyle bir gizli akdin hükümlerinin meydana gelmesi hususunda anlaşmışlarsa “mevsuf muvazaa” (nisbi muvazaa) söz konusudur ( Oğuzman ve Öz, 2009; 109).
Muvazaalı akit,muvazaa sebebiyle hüküm doğurmaz ( BK m. 18). Zira, Borçlar Kanunu 18. maddesi uyarınca tarafların gerçek arzuları dikkate alınır ( Oğuzman ve Öz, 2009; 109).