Mesajı Okuyun
Old 08-03-2009, 23:25   #13
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan İlgili HGK / Yetki

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas: 2007/2-331
Karar: 2007/332
Karar Tarihi: 06.06.2007

ÖZET: Somut olayda davacı kadının koca evini terk edip, baba evinde oturduğu, işte çalışmadığı, üzerine kayıtlı bir taşınmazının bulunmadığı, hayatın olağan akışı gereğince sığınabileceği ve yerleşebileceği tek yerin baba evi olduğu ayrı ev açıp orada hayatını idame ettirmesinin mevcut şartlarda mümkün bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı kadının sürekli kalma niyeti ile baba evine gittiğinin ve hayatını burada devam ettireceğinin kabulü zorunlu bulunmaktadır. Mahkemece yetki yönünden verilen direnme hükmü yerindedir.


(4721 S. K. m. 168)

Dava: Taraflar arasındaki <boşanma> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Balıkesir 1.Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 4.2.2005 gün ve 320-114 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 22.3.2006 gün ve 3448-3898 sayılı ilamı ile;

(… Türk Medeni Kanununun 168. maddesi gereğince; boşanma ve ayrılık davalarında yetkili mahkeme eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Taraflar evlendikten sonra Düzce'ye yerleşmişlerdir. Davacı kadın 15.08.2002 tarihinde Balıkesir'e taşınmış, boşanma davası ise 25.09.2002 tarihinde açılmıştır.
Toplanan delillerden davacı kadın Balıkesir'in yerleşim yeri olduğunu kanıtlayamamıştır. Bu nedenlerle davalının süresinde bulunan yetkisi ile ilk itirazın kabulü ile davanın yetki yönünden reddi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz Eden: Davalı vekili

Hukuk Genel Kurulu Kararı

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması iddiasına dayalı boşanma, nafaka, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

Mahkemece, davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, nafaka ve tazminata dair olarak kurulan hüküm, Özel Dairece yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmuştur.

Uyuşmazlık; müşterek yerleşim yerini terk edip babası evinde giden kadının, baba evinin bulunduğu yer mahkemesinde boşanma davası açabilmesinin olanaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

Türk Medeni Kanununun 168.maddesinde; <Boşanma ve ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesi> olduğu açıklanmıştır.

Kanunun açık ifadesinden anlaşılacağı üzere boşanma ve ekindeki davaların kadının yerleşim yeri mahkemesinde de açılması olanaklıdır.

Somut olayda davacı kadının 15.8.2002 tarihinde koca evini terk edip, o tarihten beri baba evinde oturduğu, işte çalışmadığı, üzerine kayıtlı bir taşınmazının bulunmadığı, hayatın olağan akışı gereğince sığınabileceği ve yerleşebileceği tek yerin baba evi olduğu ayrı ev açıp orada hayatını idame ettirmesinin mevcut şartlarda mümkün bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacı kadının sürekli kalma niyeti ile baba evine gittiğinin ve hayatını burada devam ettireceğinin kabulü zorunlu bulunmaktadır.

Bu itibarla mahkemece yetki yönünden verilen direnme hükmü yerindedir. Ne var ki, işin esasına yönelik olarak davalı tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Dairesine gönderilmesi gerekir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemenin yetkiye yönelik direnme hükmü yerinde olmakla beraber, davanın esasına yönelik olarak davalı vekilince ileri sürülen temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06.06.2007 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları