Mesajı Okuyun
Old 07-07-2002, 19:44   #3
Av. Adil Giray ÇELİK

 
Varsayılan

Sayın Aydınoğlu;

THS özgün ve seviyeli yazılarınızı izlemekteyiz. Bir meslektaşımızın müvekkilinize yönelik sözlerini üzüntü ile karşıladım. Öncelikle savunma mesleğinin özünü "BAĞIMSIZLIK- ÖZGÜRLÜK" oluşturur. Savunmanlar takip ettikleri davalarda taraf değillerdir. Dava ile özdeşleşemezler.

Avukatlık meslek kurallarının yaklaşık 2000 yıllık geçmişi vardır. Eldeki yazılı kaynaklarda meslek kuralları bu derece ayrıntılı ve titiz düzenlenen bir başka mesleğe rastlanamamıştır.

Özellikle değerli meslektaşımızın ifadesi Avukatlık Meslek Kuralları 4,5,6 maddelerinin ihlali biçimindedir.

Alıntı:
4. Avukat mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat özel yaşantısında buna özenmekle yükümlüdür. Bu konudaki tutucu görüşler, Baroların, bünyesinde bulunan Avukatların "...yatakta nasıl yattığına varıncaya kadar müdahale edeceğini" belirtmektedirler. Bizde tutucu görüşü savunanların bu görüşüne katılıyoruz. Meslekteki yüzyıllara varan geçmiş, Barolara bünyesindeki Avukatın tüm özel yaşantısına müdahale etmek yetkisini vermektedir. Çünkü, Avukatlık hayatın her alanına yansımış kamu görevidir. Zaman ve yer sınırlaması yoktur.


Alıntı:
5. Avukat yazarken da konuşurken de düşüncelerini olgun ve objektif bir biçimde açıklamalıdır. Mesleki çalışmasında avukat hukukla ve yasalarla ilgisiz açıklamalardan kaçınmalıdır. T.B.B


Alıntı:
"Şikayetli Avukatın, hakkında yapılan disiplin kovuşturması nedeniyle Baro Başkanlığı'na verdiği dilekçede "Rize Barosunun kargaları güldürecek şikayetine mal bulmuş mağribi gibi sarılmak" sözleri, Avukatın rahatlıkla kullanabileceği incelik düzeyinde bulunduğu kabul edilemez.Disiplin Kurulu Kararı 15.11.1997 Tarih, 1997/88 Esas, 1997/114 K


Alıntı:
6. Avukat iddia ve savunmanın hukuki yönü ile ilgilidir. Taraflar arasında anlaşmazlığın doğurduğu düşmanlıkların dışında kalmalıdır.


Alıntı:
T.B.B Disiplin Kurulu Kararı 19.12.1997 Tarih, 1997/122 Esas, 1997/137 Karar"Şikayetli Avukatın polis karakolunda Şikayetçi ile sert bir şekilde tartıştığı, Karakola intikal eden olayla ilgisi bulunmayan sözler sarfettiği ve Karakol Amirinin müdahalesine neden olduğu anlaşılmıştır.


Baro Başkanı olarak kastettiğiniz sanırım İstanbul Baro Başkanı Sayman;

Sayın Sayman ın böyle bir ifadeyi sarf etmek istemediğini, ya da o anlık ruh hali ile amacı aşan bir ifade kullandığını düşünmeliyiz. Dünyanın en kalabalık ve saygın bir baronun başkanı hakkında bu olay ve ifadelere karşı başka bir yorum yapılamaz...

Selam ve saygılarımla.
Av. Adil Giray Çelik