Mesajı Okuyun
Old 25-12-2008, 18:31   #14
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan BaharB

Eşler arasında da hırsızlık suçunun oluşabileceği mümkün ki bu yönde yasal düzenleme de yapılmış zaten. Ben somut olay bakımından tereddütümü dile getirmiştim.

Bir malın kişisel mal olması, diğer kişilerin bu mal üzerinde zilyet olmalarına engel bir durum değildir. Kişinin kendi zilyetliği altındaki bir mal bakımından da hırsızlık suçunu işlemesi mümkün değildir.

Aile konutunda / müşterek hanede bulunan tüm mallar üzerinde, eşlerin birlikte zilyet oldukları kabul edilecekse, eşlerden birinin evden iki gün ayrılmış olmasının birlikte zilyet olma durumunu etkilemeyeceğini, zilyetliğin sona ermesi için yasal bir ayrılık durumunun yada taraflarca kabul edilmiş ve fiilen uygulanan bir ayrılığın bulunması gerektiğini düşünmekteyim.

Netice itibariyle ortak yaşam alanında bulunan mallar bakımından eşler için hırsızlık suçunun oluşmasının mümkün olmadığı kanaatindeyim.

Suçun nitelemesini yapmak Savcılığın görevidir. Müştekinin hırsızlık nitelemesi savcılığı bağlamaz.

Olayda hırsızlık suçunun oluşmadığını varsayarsak dahi o halde eski TCK 508 yeni TCK 155 oluşacağını varsayacağız ki;

Alıntı:
Şahsi cezasızlık sebebi veya cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebep

MADDE 167 - (1) Yağma ve nitelikli yağma hariç, bu bölümde yer alan suçların;

Yani malvarlığına ilişkin suçlar;

İş bu halde de somut durum itibarı ile TCK 167 'nin asıl problem olduğu hususuna geleceğiz diye düşünüyorum...

Saygılarımla.