Mesajı Okuyun
Old 04-12-2012, 13:24   #2
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Üstadım ilk etaptaki şahsi düşüncemi belirteyim. Ancak bunun kesin doğru olduğunu tabi ki söylemiyorum. Başka arkadaşlar da konuyu değerlendirirse, farklı bakış açıları ile konu daha iyi tartışılabilir.

Bana göre açacağınız işe iade davası reddedilir. Çünkü;

Malumunuz işverenin iş kurma, işyeri açma gibi serbestisi mevcuttur. Bu doğrultu da işyeri kapama serbestisi de (hakkı da) mevcuttur. Bildirim süresine uyar, geçerli neden sunar ve işçisinin tazminatını da öderse işyerini kapatıp kapatmamak insiyatifindedir. İşte işe iade şartlarından olan işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan bir geçerli neden varsa geriye işyerini kapatma insiyatifini kullanmak için bildirim zorunluluğu ve tazminat sorumluluğu kalmaktadır. Bunları da yerine getirirse işe iade davası dinlenmemektedir.

29. madde, ilk bakışta da görüldüğü üzere daha ziyade usulü, prosedürü ifade etmektedir. Şuralara bildireceksin, şu kadar süre bekleyeceksin, şunu yapacaksın ve prosedür tamamlanınca sana bir yaptırım uygulanmayacak. Aksi halde 100. madde gereği sana para cezası verilir, prosedüre uymazsan işe iade talebi de kabul edilebilir. Diyeceğim o ki sen prosedüre uyarak toplu işçi çıkarırsan, işe iade talepli dosyada mahkeme toplu işçi çıkarma sebebine bakar, o sebebin geçerli olup olmadığını değerlendirerek kararını verir.

Somut olayda işletme dışı geçerli bir sebebin bulunduğu görülmektedir. İdari bir karar ile işletme kapatılmak zorunda kalmıştır. O idari kararın iptali sağlanmadığı müddetçe, bu işletme dışı sebep, iş akdinin feshi için geçerli sebeptir. O halde işveren 29. maddedeki prosedüre uyar, işçilerin kıdem tazminatlarını da öderse ona karşı bu sebepten bir işe iade davasının kabul edilmemesi gerekir.

Diğer taraftan 2. meseleye, yani işverenin aynı iş kolunda başka bir ilde 1 sene önce açtığı başka bir işletmesinde, daha az maliyetle ve kapatılacak işletmedeki tesisatı da buraya naklederek işçi çalıştırması meselesine.

Kapatılacak işyerindeki personel bu işyerinde çalışmayı kabul ediyor da, 1 senedir o işletmede hiç kimse çalışmıyor mu? Çalışıyorsa kapatılan işyerindeki işçiler istihdam fazlalığı oluşturacaktır. O kapatılma sebebi de geçerli sebep olduğundan işe iadedeki son çare ilkesine de uyulmuş olmaktadır. Kaldı ki, 29/6'daki ifade, toplu işçi çıkarmanın kesinleşmesinden itibaren 6 ay içinde işveren aynı nitelikteki iş için işçi alma ihtiyacı hissederse, tercihen (kendisinin seçeceği) nitelikleri uygun olanı çağırır. Bu noktada da toplu işten çıkarma kesinleşmesinden itibaren 6 ay içinde işverenin işçi alma talebi olayımızda bulunmamaktadır (Varsa da yazılmamış) Bulunsa dahi bu defa niteliği uygun olanı ben tercihen aldım savunması da yapılacaktır. Bireysel olarak işe iade talebiniz bu nedene dayanacak olursa bu defa mahkeme ispat yükünü işçiye verecek ve bana o işe alınan kişilerin değil de senin iş için daha uygun olduğun iddianı ispatla diyecektir.

Malum ticaretle uğraşan ya da sanayi alanında aynı anda farklı illerde faaliyette bulunan işletmeler vardır. Sabancı'nın aynı iş koluda farklı 10 ilde fabrikasının bulunduğunu, bunlardan bir tanesinin idari bir kararla kapatılacağını düşünün. O adam zengin, aynı ilde farklı bir yere fabrika kursun, ya da diğer ildeki fabrikada bizi çalıştırsın zorunluluğu yükletilebilir mi? Zenginlik suç mu?

Son ve küçük bir açık kapı: Son fıkradan anlaşılacağı üzere, tüm bunlar işe iade davasının açılmasına yönelik hükümlerin uygulanmasını engellemek amacıyla kullanamaz. İşçi olarak feshin geçerli sebeple yapılmadığı savunmanızı ispatlamak zorunda değilsiniz. Ancak görünen sebebin haricindeki bir sebeple yapıldığı iddianızı ispatlamak zorundasınız. Siz işe iade talepli davanızda feshin sebebini, aslında bu idari karar değil de, keyfi bir karar yahut farklı bir sebep olduğunu iddia ederek işe iadenize yönelik karar alabilirsiniz. Umarım başka arkadaşlar da görüş bildirir ve biraz daha farklı açılardan konuya yaklaşabiliriz. Saygılar.