Mesajı Okuyun
Old 09-11-2011, 18:53   #7
üye15755

 
Varsayılan

Sayın Eskişehirli;
Hukuken bir sözleşme;
1. Ya kanunda geçerlilik şartı olarak öngörülen şekilde yapılmadığı için geçersiz olur. Örneğin taşnmaz satım sözleşmesinin kanunda öngörüldüğü gibi resmî şekilde yapılmayıp, âdi yazılı şekilde yapılması; evlenme akdinin resmî memur önünde değil, karşılıklı imzalanan âdi yazılı kağıt ile yapılması; miras taksim sözleşmesinin, alacağın temliki sözleşmesinin, bağışlama taahhüdünün ve kefalet akdinin âdi yazılı şekilde değil, sözlü yapılması gibi durumlarda sözleşme geçersizdir.
2. Ya da bir sözleşme Anayasa ve kanunlardaki emredici hükümlere aykırı şartlar içerdiği için geçersiz olur. Örneğin organını satması için bir kişi ile yapılan sözleşme, iki kafadar hırsızın çaldıkları malları paylaşma konusunda yaptıkları sözleşme, temerrüt gerçekleşmeden kiracıdan alınan tahliye taahhüdü, tüketicinin aldığı eşya için öngörülen garanti süresinden feragat etmesi, işçinin işverenle yaptığı işten ayrılsa bile ömür boyu rekabet etmeyeceği taahhüdü v.s. Bunlar kanunlarla yasaklanan hukukî işlemler olduğu için sözleşmelere bu yönde konulacak hükümler geçersizdir.
Yukarıda saydığım şekil şartına aykırılık ve emredici hükümlere aykırılık kapsamında olmayan her sözleşme yine Anayasa ile teminat altına alınmış "sözleşme yapma serbestisi" içerisindedir; taraflar sözleşmesine istediği hükmü koyabilir.
Açıklanan sebeplerle, bir sigorta şirketi acentelik sözleşmesine "acenteiın sağladığı poliçenin süresi dolmadan, acente, acentelik sözleşmesini feshedemez" diye bir hüküm koyabilir. Gerek Anayasamızda ve gerekse kanunlarda bunu engelleyen bir hukuk normu bulunmamaktadır. Bilakis Türk Ticaret Kanunu'na göre tacir olmanın bir sonucu olarak "basiretli bir iş adamı gibi davranmak" zorunda olan acente bu şartla bağlı kalacaktr, acentelik sözleşmesine böyle bir hüküm konmuşsa, sigorta şirketi acenteyi azad etmedikçe, son poliçe süresi boyunca acente sözleşmeyi feshedemez.
Bakınız yine söylüyorum: Acentelik sözleşmesine "acente sağladığı son poliçenin süresi dolmadan, acentelikten ayrılamaz, sözleşmeyi feshedemez" diye bir hüküm konulabilir. Acentelik sözleşmesinde böyle bir hüküm olmasına rağmen, acente sağladığı son poliçenin süresi dolmadan sözleşmeyi fesederse, sigorta şirketinin zararlarından sorumlu olacağı gibi, haksız fesih durumunda cezaî şart da kararlaştırılmşsa sözleşmede, bu cezaî şartı dahi karşılamak zorunda kalacaktır. Acente sigorta şirketinin bu zararlarını rızaen karşılamazsa , bu durumda sigorta şirketi ipoteğin paraya çevrilesi yoluna gidebilecektir.
Saygılarımla,