Mesajı Okuyun
Old 11-02-2013, 09:02   #4
avukat415

 
Varsayılan

T.C. ERZİNCAN SULH HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2011/708 Esas - 2012/1032
T.C.
ERZİNCAN
SULH HUKUK MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2011/708 - K A R A R -
KARAR NO : 2012/1032
HAKİM : MERVE OKTAY 125211
KATİP : GÜLSEREN SEMA ZAİM 61302
DAVACI :
VEKİLİ : AV.CENGİZ KELEŞ- Ordu Cad. Selimoğlu İş hanı No:109 ERZİNCAN
DAVALI : ERZİNCAN SOSYAL GÜVENLİK KURUMU İL MÜDÜRLÜĞÜ
VEKİLİ : AV.RABİA YILMAZ-Merkez Çar. 6 Sk. Çakırbay İş Merkezi Kat:1/1 ERZİNCAN
DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 02.05.2011
KARAR TARİHİ : 09.10.2012
GER.KR.YZM.TR : 22.10.2012
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
İ S T E M: Davacı vekili duruşmada da tekrar ettiği 02.05.2011 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eczacı olduğunu, Eczanesini çalıştırdığını, müvekkilinin ilaç alımı konusunda SGK ile sözleşme yapıldığını, bu sözleşmeye istinaden Erzincan Devlet Hastanesi dahiliye yoğun bakım servisinde *** isimli hastanın böbrek yetmezliği nedeni ile tedavi gördüğü ve hastanın rahatsızlığı ve kızamık vakasının solunum yoluyla bulaşıcı olması durumu gözönüne alınarak acil olarak, hayati öneme haiz olması nedeniyle reçetede yazılı olan ilaç temin edilerek hastaya verildiğini, müvekkilinin 28.02.2011 tarih ve 37430 nolu ve 8.945,32 TL bedelli faturayı düzenleyerek SGK'ya teslim ettiği, ödeme yapılmasını beklerken SGK yetkililerinin dava konusu reçete bedelini keserek kalan tutarı ödediğin, SGK yetkilileri dava konusu reçetede yazılı teşhis ile ilacın endikasyon uyumunun olmaması gerekçe gösterilerek söz konusu faturanın 5.294,96 TL'lik tutarın ödenmediğinden fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile hakediş tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte istenilen tutarın tahsili ile yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
C E V A P : Davalı kurum adına duruşma gün ve saatini bildirir usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş, davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olup, davalı kurum vekilinin duruşmada alınan beyanında: müvekkil kurum kapsamında kişilere ait ilaç bedelleri için eczanelerle ilgili protokol, sağlık uygulama tebliği ve kurum tarafından çeşitli zamanlarda yayımlanan diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde gerekli uygulunluk kontrolleri yapıldıktan sonra ödemelerin yapıldığını, davacının verdiği ilacın endikasyon uyumuna bakılması gereken ilaç grubunda olduğunu ve söz konusu reçete ekinde yine mevzuat hükümlerinin aradığı Sağlık Bakanlığı Endikasyon Dışı Kullanım Onay Belgesi yer almadığından reçete bedelinin ödenmediğini belirterek davanın reddi ile yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Mahkememizce davacı tarafın delilleri toplanılmış; bilirkişi incelemesi dosyaya delil olarak bildirilmiştir.
Ankara Sekizinci Sulh Hukuk Mahkemesinin 03.08.2012 tarihli raporunda özetle; davacının ilacı verip hastanın iyileşmesine yardımcı olduğu, ancak belki de bu uygulamaların yeni olmasından dolayı davalı kuruma söz konusu genelgenin 5.inci maddesindeki evrakları eksik sunarak prosedür hatası yaptığı, buna göre de davalı kurumun ilgili genelgenin 4.maddesine göre eksik evrakla sunulan fatura tutarını ödememesinin yerinde olduğu belirtilmiştir.
Davacı tanıkları ***, ***, *** dinlenilmiştir.
Davacı tanığı *** beyanında: ilacın yazıldığı hastanın kendi hastası olduğunu, dahiliye servisinin enfeksiyon hastalıklarıyla ortak kullanıldığını, servise kızamıklı bir hastanın yattığını, hastasının kanser hastası olması nedeniyle kızamığın bulaşma ve öldürücü etkileri olabileceği ihtimaline karşı enfeksiyon hastalıkları uzmanı tarafından tüm hastalar için immunglobulin verilmesi gerektiğini söylemesi üzerine tüm hastalara rapor çıkarıldığını, nadir durumlarda bu ilaç kullanıldığı için ilacı eczaneden temin ettiklerini, davacı tanığı *** beyanında: Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde doktor olarak görev yaptığını, dahiliye ve enfeksiyon hastalarının olarak serviste yattıklarını, enfeksiyon hastalıkları uzmanın yatış verdiği bir hastada kızamık olduğunun tespit edildiğini, bu hastanın böbrek yetmezliği, kanser olan hastalarla aynı yerde yattığını, kızamığın solunum yolu ile ölümcül riski olan bir hastalık olduğunu bu nedenle antikor tedavisi uygulanması gerektiğini, enfeksiyon hastalıkları uzmanı takibinde 4-5 hastaya bu tedavinin uygulandığını, aksi takirde ölümcül rist ortaya çıkabileceğini beyan etmiş, davacı tanığı Vildan Fırat beyanında: enfeksiyon ve dahiliye servisinin ortak olduğunu, kanser hastalarının ve böbrek yetmezliği olan hastaların bir arada kaldığını, enfeksiyon hastasına kızamık teşhisi konulduğunu kızamığın salgın olduğunu bu nedenle aynı yerde yatan tüm hastalara ivig denilen ilaç başlayarak rapor çıkardıklarını, kızamıklı hastanın koridordaki diğer hastalarla karşılaşmasının dahi temas sayıldığını,ilacın kızımaklı kişi ile temastan sonraki 96 saat içerisinde verilmesi gerektiğini, 25.02.2011 tarihinde ilaca başladıklarını, son 24 saat kaldığı için ilacın temini konusunda hızlı hareket etmek zorunda kaldıklarını, ilaç verilmese kanser hastalarında kızamık hastalığı ölümcül sonuçlara sebep olabileceğini beyan etmiştir.
Dava, davacı ile davalı arasında yapılmış olan sözleşme gereğince talep edilen 5.294,96 TL miktarındaki alacağa ilişkindir. Davacı eczacı ile davalı SGK arasında 2011 yılında davacıya ait ** Eczanesine ilişkin protokol esaslarına uygun olarak sözleşme imzalandığı görülmüştür. Davacı kronik böbrek yetmezliği hastalığından dolayı Erzincan Devlet Hastanesinde enfeksiyon hastalıkları ile aynı serviste yatmakta olan *** adına düzenlenmiş olan ve kızamıklı hasta ile aynı ortamda bulunmasından dolayı hayait riski önlemek için düzenlenen 25.02.2011 tarihli reçeteler ile hastane tarafından talep edilen ilaçları hastaneye temin etmesi nedeniyle davalı ile aralarındaki sözleşme gereğince 28.02.2011 tarihli fatura ile ilaç bedeli olan 8.945,32 TL'nin tarafına iadesini talep etmiştir. Davalı SGK tarafından faturanın bir kısmını ödeyerek, kalan kısmın eczacı tarafından verilen ilaç ile hastalık arasında endikasyon uyumu olmadığı, bu uyuma ilaç karşılanırken eczacı tarafından bakılması gerektiği gerekçesiyle ödenmediği belirtilmiştir. Davalının savunmasında ve bilirkişi raporunda IG VENA adlı ilacın böbrek yetmezliği ilacı olmadığı, bu ilacın endikasyonlarının farklı olduğu belirtilmiş ve tüm dosya kapsamına göre de davacı eczacı tarafından böbrek yetmezliği hastası *** için reçete ile temin edilen IGVENA adlı ilaç arasında endikasyon iyumu bulunmadığı sabit ise de davacı eczacının ilacı reçetenin SGK sistemine girişi yapılmak ve onay alınmak suretiyle temin ettiği, endikasyon uyumu olmamasına rağmen sistemin herhangi bir uyarı vermemesi üzerine ve mahkememizde tanık olarakta dinlenen ilacın verilmesini sağlayan reçetelerde de imzaları bulunan uzman doktorlar *** imzalı 14.03.2011 tarihli davalıya hitaben yazılan yazıda da belirtildiği gibi ilaç hastada tedavi ve hayati tehlikenin önlenmesi amacıyla böbrek yetmezliği olan hastada kullanılmış olup, bu hususta doktorların da imzalı, açıklayıcı yazısı mevcuttur. Tüm dosya kapsamı beraber değerlendirildiğinde; Endikasyon uyumu olmayan ilaca SGK'nın kontrolünde olan sistem tarafından onay verilmesinde davalı SGK'nın kusurununun mevcut olduğu, kaldı ki ilacın doktor onayı ile tedavi amaçlı ve yerinde olarak temin edildiği anlaşılmakla haklı davanın kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜNE, 5.294,96 TL'nin 28.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Peşin alınan harcın mahsubu ile 235,89 TL eksik harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafça bu yargılama sebebi ile yapılan ilk yargılama gideri 90,13 TL, 5 adet tebligat gideri 30,00 TL, 45,00 TL gider avansı, 500,00 TL bilirkişi ücreti olarak toplam 665,13 TL gider avansından kullanılmayan 70,50 TL'nin dosyada mevcut bulunduğu, 594,63 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 70,50 TL'nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 635,99 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair davacı asil, vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 8 günlük Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22.10.2012
Katip 61302 Hakim 125211