Mesajı Okuyun
Old 10-10-2012, 14:07   #4
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Mihri I.,

Alıntı:
Yazan Mihri I.
Sanırım benim sorum ve sizin cevabınızdaki ''yetkisiz temsilci'' aynı şey değil.

Sizin cevabınızdaki temsilci, TBK.m.44'te belirtilen ''yetkisi sona ermiş temsilci''dir.
Fakat benim bahsettiğim TBK.m.46'daki ''yetkisi olmadığı halde hukuki işlem yapan kişi, temsil olunan tarafından onanmayla yetki sahibi olabilecek kişidir''.
Ve sorum da TBK.m.47'de bahsedilen temsil olunanın yetkisiz temsilci tarafından yapılan hukuki işlemin onanmaması halinde zararın kimden istenebileceği ile ilgilidir.

TBK.m.47/1: ''Temsil olunanın açık veya örtülü olarak hukuki işlemi onamaması halinde, bu işlemin geçersiz olmasından doğan zararın giderilmesi, yetkisiz temsilciden istenebilir. Ancak, yetkisiz temsilci, işlemin yapıldığı sırada karşı tarafın, kendisinin yetkisiz olduğunu bildiğini veya bilmesi gerektiğini ispat ederse, kendisinden zararın giderilmesi istenemez.''

Bu maddenin hangi cümlesinde bir istisnanın mevcut ve bunun ne olabileceğini bulamıyorum.

Saygılar...

1. msjınızda "maddenin istisnası" dediğiniz için başkaca maddelerde istisna aradığınızı düşünmüştüm; anlatımınıza göre aynı madde içinde arama yapacağız? Ve sonradan veya yetki daraltmasıyla yetkisiz hâle gelen değil, baştan itibaren yetkisiz olan temsilciyi değerlendireceğiz...

Kural gayet net: onamama halinde zarar, yetkisiz temsilciden istenecek.

TBK m.47/1'e bakalım:

Burada istisnadan kasıt:
a) Yetkisiz temsilci değil de temsil olunan ne zaman sorumlu olabilir ise; temsil olunan, yetkisiz temsilcinin yaptığı işleme icazet verirse sorumlu olur. (TBK m.46 ile birlikte değerlendirin)
b) Yetksiz temsilci ne zaman sorumluluktan kurtulur ise; işlemin yapıldığı sırada, işlem yaptığı kişinin, kendisinin yetkisi olmadığını bildiği/bilmesi gerektiğini ispatlarsa veya a şıkkındaki şekilde temsil olunan işleme icazet verirse sorumluluktan kurtulur.

TBK m.47/2'de hakkaniyet gerektiriyorsa, yetkisiz temsilcinin sadece menfi değil; müspet zararların da tazminine mahkum edilebileceği düzenlenmiştir.

TBK m.47/3'de İcazet verilmedi -> işlem hükümsüz -> hükümsüz işlemden mütevellit kazanılan haklar var => bu kazanılan haklar sebepsiz zenginleşmeye göre geri verilecek, düzenlemesi yapılmıştır.

Maddenin tamamı yukarıdaki şekildedir. Dediğim gibi aynı maddede birşey bulmanız gerekli ise; -neyin istisnasını arıyorsanız- yukarıdaki yazdıklarımı ona göre değerlendiriniz.

Bir başka seçenek: Sayın Hatemi'nin "Borçlar Hukuku" kitabında maddeyle ilgili yer verdiği "hukuki görünüşe güvenin korunması ilkesinin (MK m.2/1) devreye girmesi -görünüşte temsil yetkisi- hali" var. Öz olarak; temsilcinin, yetkili temsilci gibi davranabilmesinde, temsil olunanın genel davranış kuralı olarak özen göstermemesi veya culpa in contrahendo sorumluluğu söz konusu ise; 3. kişi de temsilci ile işlem yaparken bu duruma güvenmişse; işlemin temsil yetkisi varmış gibi sonuç doğuracağının kabulüne dair açıklama yapılmıştır. (Hatemi/Gökyayla- Borçlar Hukuku Genel Hüküm, sayfa 105-106)

Saygılar...