Mesajı Okuyun
Old 04-04-2007, 21:47   #2
halit pamuk

 
Varsayılan

Merhaba,

5607 Sayılı kanunun 10. maddesinde "MADDE 10 – (1) Bu Kanunda tanımlanan suçların işlenmesinde kullanılan taşıtlara, Ceza Muhakemesi Kanununun 128 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmüne göre elkonulur" demektedir.

CMK'nın 128-4 bendinde ise "(4) Kara, deniz ve hava ulaşım araçları hakkında verilen elkoyma kararı, bu araçların kayıtlı bulunduğu sicile şerh verilmek suretiyle icra olunur" demektedir. Demekki elkoyma şerh verilmek suretiyle gerçekleştirebiliyor.

İşte Kanun koyucu sadece şerh verilmeyip araç alıkonulabileceğine hükmetmek istemiş, mevcut şartların varlığı durumunda.Komisyonda kabul edilen tasarının gerekçesinde bunu şu şekilde ifade ediyor:Keza, söz konusu fıkra metinde; araçta, kaçak eşyanın, suçun işlenmesini kolayaştıracak veya fiilin ortaya çıkmasını engeleyecek şekilde özel olarak hazırlanmış gizli tertibatın varlığı halinde de, sicile şerh suretiyle elkoyma yerine, fiili olarak elkoyma yoluna gidilebilmesini sağlayacak .

Yani elkoyma ile alıkoymayı değil; alıkoymayla müsadereyi birbirinden ayırtetmek gerekiyor:
Kanun koyucuda müsadereden ayırdetmek için alıkoyma demiştir.

Saygılarımla