Mesajı Okuyun
Old 06-09-2011, 10:45   #14
stj. av derya

 
Varsayılan

T.C.


YARGITAY


HUKUK GENEL KURULU


E. 2007/12-548


K. 2007/538


T. 11.7.2007


• 89/1 HACİZ İHBARNAMESİ ( Hesapta Bulunan Paraya Bloke Konulması - Olayın Tarafların Her Türlü Delil ve Belgeleri Sorulup Toplandıktan Sonra Genel Hükümler Çerçevesinde Yapılacak Yargılama İle Sonuca Gidilmesi Gerektiği )


• HESAPTA BULUNAN PARAYA ÇEK KARNELERİ SEBEBİYLE RİSKE BİNAEN BLOKE KONULMASI ( Bankanın Beyanı İtiraz Olarak Kabul Edildiğine ve İcra Müdürü Kararı Kaldırıldığına Göre Bu Kararın Kesinleşip Kesinleşmediğinin Araştırılması Gereği )


• ÜÇÜNCÜ ŞAHIS BANKANIN İTİRAZININ HAKSIZ OLDUĞU İDDİASI ( Bankanın İtirazının Haksız Olduğuna Dayalı Paranın Tahsili ve Cezalandırılması İstemi - İcra Müdürü Kararı Kaldırıldığına Göre Bu Kararın Kesinleşip Kesinleşmediğinin Araştırılması Gereği )


• BANKANIN İTİRAZININ HAKSIZ OLDUĞUNA DAYALI PARANIN TAHSİLİ VE CEZALANDIRILMASI İSTEMİ ( İcra Müdürü Kararı Kaldırıldığına Göre Bu Kararın Kesinleşip Kesinleşmediğinin Araştırılması Gereği )


2004/m.89,338/1



ÖZET : Alacaklı vekili İcra Mahkemesine yaptığı başvurusunda davalı İş Bankasına gönderdikleri 89/1 ihbarnamesine bankanın verdiği cevapta, hesapta bulunan 8.050 YTL çek karneleri sebebiyle 3167 sayılı yasadan kaynaklanan riske binaen bloke konulduğu bu işlemin rehin hakkından kaynaklandığının bildirilmesinden sonra 3.şahıs bankanın itirazının haksız olduğu ifade edilerek İİK.nun 89/4. maddesi gereğince paranın tahsili ve aynı kanunun 338/1. maddesi gereğince cezalandırılması isteminde bulunulmuştur.
Somut olayın tarafların her türlü delil ve belgeleri sorulup toplandıktan sonra genel hükümler çerçevesinde yapılacak yargılama ile sonuca gidilmesi gerekir. İcra Hukuk Mahkemesinin kararı gereğince bankanın beyanı itiraz olarak kabul edildiğine ve icra müdürü kararı ( borçlunun hesaplarında olan ve 89/1 haciz ihbarnamesi gereğince haczedilen tüm mevcudun gönderilmesine ilişkin müzekkereleri ) kaldırıldığına göre bu kararın kesinleşip kesinleşmediği araştırılmadan sonuca gidilmesi isabetsizdir.
DAVA : Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 9.İcra Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 18.5.2006 gün ve 2006/271-808 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 9.10.2006 gün ve 2006/15511-18726 sayılı ilamı ile;
( ... Alacaklı vekili İcra Mahkemesine yaptığı başvurusunda davalı İş Bankasına gönderdikleri 89/1 ihbarnamesine bankanın verdiği cevapta, hesapta bulunan 8.050 YTL çek karneleri sebebiyle 3167 sayılı yasadan kaynaklanan riske binaen bloke konulduğu bu işlemin rehin hakkından kaynaklandığının bildirilmesinden sonra 3.şahıs bankanın itirazının haksız olduğu ifade edilerek İİK.nun 89/4. maddesi gereğince paranın tahsili ve aynı kanunun 338/1. maddesi gereğince cezalandırılması isteminde bulunulmuştur.
İİK.nun 89/4. maddesinde "üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse alacaklı üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini mahkemede ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddenin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. Tetkik mercii davayı genel hükümlere göre halleder" düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayın tarafların her türlü delil ve belgeleri sorulup toplandıktan sonra genel hükümler çerçevesinde yapılacak yargılama ile sonuca gidilmesi gerekir. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi yasaya aykırı olduğu gibi, kabule göre de 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2005/415 sayılı kararı gereğince bankanın beyanı itiraz olarak kabul edildiğine ve icra müdürü kararı ( borçlunun hesaplarında olan ve 89/1 haciz ihbarnamesi gereğince haczedilen tüm mevcudun gönderilmesine ilişkin müzekkereleri ) kaldırıldığına göre bu kararın kesinleşip kesinleşmediği araştırılmadan sonuca gidilmesi isabetsiz bulunmuştur... ) ,
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 11.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi. yarx