Mesajı Okuyun
Old 27-03-2012, 13:00   #4
İlhan_ERDEN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan advocate80
Merhaba Sayın Meslektaşlarım

Daha önce kaybettiği bir davadan doğan harç parasını ödemediği için müvekkilimin aldığı gazi maşına Veraset ve Harçlar vergi dairesi tarafından haciz konulmuş ve her ay maaşından kesinti yapılmıştır. Bunun üzerine 5510 sayılı kanunun 93 maddesine dayanarak bu kesintilerin durudurlmasını ve kanunun yürürlüğe girdiği tarihten, bugüne kadar, yapılan kesintilerin iadesi istemiyle idare mahkemesine dava açtık, İdare mahkemeside görevesizlik verdi ve gerkçeli kararında 5510 sayılı kanunun 101 maddesine göre iş mahkemelerinin görevli olduğunu belirtti. Bizde bu karar üzerine iş mahkemesinde dava açtık fakat iş mahkemesi hakimi bana haricen bu davanın bir Amme alacağı davası olduğunu davalı tarafın veraset ve harçlar vergi dairesi olduğunun bunun içinde 6183 sayılı amme alacakları kanununa göre görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olması gerektiğini söyledi eğer gelecek celseye kadar görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğunu ispat edemezsem sanırım görevsizlik verecek.

Benim kanatım, bizim hukuki dayanağımız 5510 sayılı kanunun 93 maddesi olduğu için ve aynı kanunun 101. maddesi de iş mahkemesini gösterdiği için yetkili mahkeme iş mahkemesi ama hakim ısararla, 6183 sayılı kanun gereğince görevli mahkemenin sulh hukuk olduğunu söylüyor. ben 6183 sayılı kanunda böyle bir düzenleme göremedim ama hakim ısrarcı tavırları beni şüpheye düşürüyor. Bu konuda bana yatdımcı olursanız ve görevle ilgi yargıtay veya uyuşmazlık mahkemesinin bir kararını paylaşabilriseniz sevinirim. şimdiden teşekkür ederim. İyi Çalışmalar.


T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ
Hukuk Bölümü 2010/53 E. 2010/326 K. 20.12.2010 Tarih

...

Dava, Kurum alacaklarının tahsili için 6183 sayılı Yasa hükümlerine göre emekli aylığına konulan haczin kaldırılması istemiyle açılmıştır.

Davalı idare vekili, İdare Mahkemesine verdiği savunma dilekçesinde, davacının, Kurumun 1011994.38-1008389.38-1012125.38 sicil sayılı dosyalarda işlem gören işyerlerinin işvereni olduğunu, 1996/4-5-6-7-8 inci dönemler prim, İSP ve 2005/6 ncı dönem prim, İSP ve İPC’larının tahsili için davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak ödeme emrinin tebliğine rağmen davacının Kuruma olan borcunu ödemediğini, bunun üzerine Kurumun 5510 sayılı Kanun’un 93. maddesinin 1. fıkrasına dayanarak 25.12.2008 tarihinde emekli aylığına haciz koyduğunu belirtmiştir.

5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun 37. maddesinin üçüncü fıkrasında, <Süresi içinde ödenmeyen sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası primleri, işsizlik sigortası primleri, idari para cezaları, gecikme zamları, katılım payları Kurum alacağına dönüşür ve bu alacakların tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır> denilmiştir.

Öte yandan, 31.5.2006 gün ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 88. maddesinde, <…Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır. Kurum, 6183 sayılı Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır.

Kurum, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen alacakları hariç olmak üzere her türlü alacağın teminatını teşkil etmek üzere Yeni Türk Lirası ve/veya yabancı para birimi üzerinden ticari işletme, taşınır ve/veya taşınmaz rehnidahil olmak üzere her türlü teminat almaya yetkilidir.

Kurumun 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen prim ve diğer alacakları amme alacağı niteliğinde olup, imtiyazlı alacaktır. Kurumun taraf olduğu her türlü dava ve icra takiplerinin kısmen veya tamamen aleyhe neticelenmesi halinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda yazılı tazminat ve cezalar Kurum hakkında uygulanmaz.

Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir. Yetkili iş mahkemesine başvurulması alacakların takip ve tahsilini durdurmaz…>, 93. maddesinde, <Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler; 88 inci maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez. Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir…> ve 101. maddesinde, <Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür> hükmü yer almıştır.

Olayda, Kurum alacağının tahsili için 6183 sayılı Yasa hükümleri uygulanarak davacının emekli aylığına haciz konulmuştur.

Bu duruma göre, Kurum alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Yasa’nın uygulanmasından doğan ihtilafa ilişkin davada, 5510 sayılı Yasa’nın 88. maddesi hükmü karşısında, İş Mahkemeleri görevli bulunmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesi’nin başvurusunun kabulü ile İcra Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

...