Mesajı Okuyun
Old 15-10-2010, 21:55   #1
üye25928

 
Varsayılan Benimsemediğimiz Yargıtay Ceza Kararları

Burada şahsım adına beğenmediğim yargıtay kararlarını paylaşmak ve tartışmaya açmak istiyorum acaba siz bu konuda neler düşünüyorsunuz?

Yargıtay kararını benim gibi paylaşmak isteyen diğer katılımcalara site kuralları çerçevesinden tavsiyem: Kararda katılan, sanık, tanık, müdafii isimlerinin geçmemesine Yerel Mahkeme isimlerinin sansürlenmesine özen gösteriniz.
----------------------------------------------------------

YARGITAY
1. Ceza Dairesi 2009/7856 E.N , 2009/5711 K.N.


İlgili Kavramlar

HAKSIZ TAHRİK
KAN GÜTME SAİKİYLE ADAM ÖLDÜRME
KASTEN ÖLDÜRME
TASARLAYARAK ADAM ÖLDÜRME



İçtihat Metni

E____'ı kan gütme saikiyle taammüden öldürmekten ve izinsiz silah taşımaktan sanık A____, işbu suça katılmaktan sanıklar Y____ ile T____'in yapılan yargılanmaları sonunda: Hükümlülüklerine ilişkin (T_____ Birinci Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 12.11.2007 gün ve 05/299 sayılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar müdafii tarafından istenilmiş olduğundan, dava dosyası C.Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Dairemize gönderilmekle duruşmalı olarak incelendi ve aşağıdaki karar tespit edildi.

1- Tasarlayarak insan öldürme suç yönünden;

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde sanık A___'ın tasarlayarak öldürme suçunun, sanıklar Y____ ve T___'in tasarlayarak öldürmeye yardım suçunun niteliği tayin, cezayı azaltıcı takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma sebepleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık A____ müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmada suç vasfına, yasal savunmaya vesaireye, sanıklar Y____ ve T____ müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmada sübuta, eksik incelemeye vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,

A)Sanıklar Y____ ve T____ hakkında tasarlayarak insan öldürmeye yardım suçundan kurulan hükümlerin tebliğ namedeki düşünce gibi (ONANMASINA),

B)Sanık A___ hakkında kan gütme ve tasarlayarak insan öldürme suçu yönünden;

1-a) Oluşa ve delillere göre; sanık A___'ın, 06.11.1998 yılında dedesi K___'i öldüren maktul E___'ı uzun süre tutuklu kalıp tahliye olduktan ve olayın üzerinden yaklaşık 8 yıl geçtikten sonra silahla öldürdüğü olayda, sanığın intikam almak görev bilinciyle hareket etmediği, yerleşik Yargıtay içtihadına göre öldürenin öldürülmesinin kan gütme saikini oluşturmayacağı düşünülmeden, tasarlayarak insan öldürme yerine yazılı şekilde hüküm ku-rulması,

b) Sanık A___'ın dedesinin maktul tarafından öldürülmesinin sanık açısından haksız tahrik oluşturacağının düşünülmemesi,

2- Sanık A___ hakkında 6136 sayılı Yasa'ya aykırılık suçu yönünden;

Hükümden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa'nın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesi uyarınca sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), hükmolunan ceza miktarı ve tutuklulukta geçen süreye göre sanık Akın'ın tahliye talebinin reddine, 07.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.
--------------------

Kişisel yorumum:

Burada yerel mahkeme ile hemfikirim. Çünkü Dedesini öldüren kişiyi 8 yıl gibi uzun bir aradan öldüren kişi taammüden öldürüyorsa şayet, burada kin gütmeden veya kan gütmeden öldermemesi için ne gibi şartlar oluşabilir ki? Bence burada yerel mahkeme isabetli bir karar vermiştir.

Ayrıca Yargıtay burada kan gütme saikini kabul etmediği için "haksız tahrik" hükümlerine gidilmesi gerektiğini de doğal olarak işaret etmiştir. Burada Yargıtay-ın bakış açısının kan gütme saiki olmadığı yönünde olduğu için isabetli kabul ediyorum. Ama gerek doktrinde gerek yargıtay kararlarında hakim olan görüşte kan gütme saikinde haksız tahrik hükümleri uygulanamazdı. Ben burada yerel mahkemenin haksız tahrik hükümlerine gitmemesi sebebiyle de hem fikirim.

Şayet bu olayda sanık, dedesinin ölümünden sonra gerekli fırsat ve imkana sahip olsaydı kan gütme saikiyle o kişiyi öldürecek miydi, öldürmeyecek miydi? Burada aradan geçen 8 yıl söz konusu ceza açısından elverişsizlik söz konusu bu sebepten dolayı da değerlendirmeye almayı doğru bulmuyorum.