Mesajı Okuyun
Old 12-12-2003, 20:47   #28
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.İzzet Hamle,

"Ordinaryüs Profesör'ün görüşüne katılan hala var mı?" konulu maili
ilk kez gönderen arkadaş, hocanın üç ayrı görüşünü eleştirmişti.

1. Evli olan çiftlerden, erkeğin, karısı istemediği halde onunla ilişkiye
girmesi suç olarak düzenlenmesi gerekirken düzenlenmemiş.

2. Tecavüze uğrayan bayanla evlenmesi halinde, tecavüzcünün cezasında indirim
yapılması tasarıya konmuş.

3. Namus cinayetlerinde tahrik unsuru nazara alınarak, indirim öngörülmüş.

Bu üç husustan 2. maddedeki düzenleme, ne hukuka nede ahlaka
sığar.Bu yüzden bunu tartışmak bile gereksiz.

3.husus ise, namus cinayetinde indirimi öngörmekte olup, bu konu
bilimsel olarak gerçekten tartışılmalıdır. Ben şahsen can ve namus güvenliği
hususunda zorda kalsam, mütecavizi öldürürüm.

Ancak sizin eleştirdiğiniz görüşlerim bu iki hususla ilgili değildi.
Benim görüşüm, evli çiftlerden birinin istememesine rağmen, diğerinin onunla
ilişkiye girmesi veya sevişmesi durumunu suç olarak görmek isteyenleri
eleştirmekle ilgiliydi. Şimdi bu açıdan bakarak o mailimi tekrar okuyun! Kanunu
yatak odasına sokarak neyi halledebiliriz? Sonra davacı eş, ilişkinin rızai mi
yoksa zorla mı olduğunu nasıl ispat edecek? Yatak odalarında şahit mi
bulunduracağız. Hem mesele kadın hakları ise, sadece bu yeterli değildir.Yeni
suçlar üretebiliriz. Karısına zorla yemek yaptıran, temizlik yaptıran, karısına
danışmadan çocuğuna isim koyan... bir sürü erkeğe ceza verip hapse tıkarız.
Kadın da evde "özgür özgür" oturur.

İşte ben bunu eleştirdim.Ve gerçekten, hala daha kimin ne yapmak
istediğini anlamış değilim.Yıllardır "aile" kavramına karşı, örgütlü bir
mücadele sürdürülüyor. Bu da bu mücadelenin bir parçası mı?

Ve son olarak şunu da belirtmek istiyorum: Kanunlar, cezalar,
mahkemeler, polis, asker, devlet..., her şey insanların mutlu ve huzurlu bir
hayat sürmesi içindir. İnsanlara mutluluk vermeyen bir şey ne kadar "yeni", ne
kadar "çağdaş" olursa olsun, ben karşısında olurum.

Av.Mehmet GÜNAYDIN