Mesajı Okuyun
Old 20-01-2023, 12:50   #3
Av.YALCINHUKUK

 
Varsayılan

Bu ay almış olduğum bir ret kararı... belki yardımcı olur...

"Talep eden vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile ... Ltd. Şti. arasında yapılan anlaşma gereği müvekkilin 660.000TL karşılığında ...Ltd. Şti.ne ait ...İstanbul" adresinde bulunan villanın havuz ve garaj yapımı için teklif verdiğini, müvekkilin sözleşme konusu işe 2022 tarihinde başladığını ancak zamanla karşı tarafça sözleşmede olmamasına rağmen ekstra 70.000,00 TL'lik işler yaptırıldığını, karşı tarafın esas sözleşmeye konu borçtan 50.000,00 TL, ekstra yapılan işlerden de 70.000,00 TL'lik borcunun bulunduğunu, bu tutarların müvekkiline ödenmediğini, gerekçe olarak da işin eksik yapıldığının ileri sürüldüğünü ileri sürerek ..İstanbul" adresinde keşif yapılarak; müvekkilinin yapmış olduğu havuz ve garaj işinin eksiksiz ve tam olduğunun, ayrıca ekte sunduğumuz teklif formu haricinde fazladan iş yapılıp yapılmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

Taraflardan her biri, görülmekte olan bir davada henüz inceleme sırası gelmemiş yahut ileride açacağı davada ileri süreceği bir vakıanın tespiti amacıyla keşif yapılması, bilirkişi incelemesi yaptırılması ya da tanık ifadelerinin alınması gibi işlemlerin yapılmasını talep edebilir. Delil tespiti istenebilmesi için hukuki yararın varlığı gerekir.

Kanunda açıkça öngörülen hâller dışında, delilin hemen tespit edilmemesi hâlinde kaybolacağı yahut ileri sürülmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ihtimal dâhilinde bulunuyorsa hukuki yarar var sayılır (HMK md. 400).

Dilekçede tespiti istenen vakıalar, tanıklara veya bilirkişilere sorulması istenen sorular, delillerin kaybolacağı veya gösterilmesinde zorlukla karşılaşılacağı kuşkusunu uyandıran sebepler ile aleyhine delil tespiti istenen kişinin ad, soyad ve adresi yer alır. Tespit talebinde bulunan, durum ve koşulların imkân vermemesi nedeniyle, aleyhine tespit yapılacak kişiyi gösteremiyorsa talebi geçerli sayılır (HMK md. 402/1).

Delil tespiti bir dava olmayıp ihtiyati tedbir gibi deliller hakkında geçici hukuki korumadır. Delil tespitinde davanın karara bağlanmasına yardımı olacak delillerin kaybolmasını önlemek için önlem alınmaktadır. Buna göre delil tespiti ayrı bir dava olmayıp ilişkin olduğu açılacak veya açılmış davaya bağlı bir işlemdir (Baki Kuru, Medeni Usul Hukuku: Ders Kitabı, İstanbul, Legal Yay, 2015, s. 513).

HMK'nun 400/1. maddesinde görülmekte olan bir davada henüz inceleme sırası gelmemiş, yahut ileride açılacak davada ileri sürülecek bir vakıanın tespiti amacıyla delil tespiti istenebileceği düzenlenmiştir.

Yasal düzenlemeden açıkça anlaşılacağı üzere delil asıl mahkeme önüne gelmeden kaybolmayacak ise delil tespitinde hukuki yararın bulunduğu söylenemez.

HMK'nun 400 vd. maddelerinde düzenlenen delil tespiti tarafların dava öncesi her türlü bilgi ve belgeyi toplamaları için ön görülmüş bir yol değildir. Delil tespiti, mevcut ve kaybolacak bir delilin toplanması için ön görülmüş istisnai bir yoldur.
Talep dilekçesi ve içeriğinin incelenmesinde, talep eden vekilince dilekçe içeriğinden taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği gereği mahkememizin görev alanına girmeyecek işlerden olduğu, talebin ileride açılacak davada esas yargılama sırasında tespit edilebileceğinden talep tarihi itibariyle delil tespiti talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Delil tespiti talebinin REDDİNE,
"