Mesajı Okuyun
Old 02-04-2012, 11:22   #2
sebepsiz zenginleşme

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan funalan80
Merhaba değerli arkadaşlarım. Aşağıda aktardığım konuyla ilgili görüşlerinizi paylaşırsanız memnun olurum. Konu biraz karışık olduğu için madde madde yazmayı faydalı buldum;
1) Müvekkil şirket 04.08.2008 tarihinde Sapan Otomotiv'den AUDI marka bir araç satın alıyor. Aracın kaskosu mevcut.
2) Araç 2011 yılı Temmuz ayında seyir halindeyken yolda bir çukura giriyor ve altı vuruyor, buna bağlı olarak da araba da arızalar oluyor. Hemen AUDİ yetkili servisine (Antalya) gidiliyor tüm giderler kasko kapsamında olmak üzere arızalar güya gideriliyor.
3) Ancak kısa bir süre sonra 2011 yılı Ağustos ayında benzer arızalar yine oluyor tekrar yetkili servise (İstanbul) gidiliyor tekrar arızaların giderildiği söyleniyor. İstanbul'daki yetkili serviste yapılan işlemlerin ücretini sözlü talebe rağmen kasko ödemiyor, müvekkil şirket karşılıyor.
4) 2011 yılı Eylül ayında araçta arızalar yine oluyor tekrar yetkili servise (Gaziantep) gidiliyor, araç yaklaşık 2,5 ay bu serviste kalıyor, neticede tekrar arızaların giderildiği söyleniyor. Gaziantep'teki yetkili serviste yapılanların ücretini de sözlü talebe rağmen kasko ödemiyor, müvekkil şirket karşılıyor.
5) Yine bir süre sonra 2011 yılı Kasım ayında yine araçta benzer arızalar oluyor. Bu sefer yine Antalya yetkili servisinde yaptırılıyor. Yine giderleri kasko karşılamıyor, müvekkil şirket karşılıyor.
6) Belki inanmayacaksınız ama 2012 yılı Mart ayında arızalar yine oluyor tekrar yetkili servise (Adana) gidiliyor, arızaların giderildiği söyleniyor. Adana'daki yetkili serviste yapılanların ücretini de sözlü talebe rağmen kasko ödemiyor, müvekkil şirket karşılıyor. Neticede araç tam 5 defa yetkili servise gidiyor. Yetkili servisler hatalı olarak bir türlü arızayı gideremediklerinden, ayıplı hizmet verdiklerinden artık araç ayıplı hale geldi diye düşünüyorum.
7) Tüzel kişi tacir sıfatıyla Borçlar Kanunu kapsamında değerlendirme yapılınca; Aracı satın aldıktan sonraki 6 aylık zamanaşımı süresi ve aracın garanti süresi dolmuş durumda. Bu nedenle Ticaret Mahkemesinde açacağım davada bu yönden red olabilir diye düşünüyorum.
8) Müvekkil şirket tüketicidir deyip, TKHK hükümlerinden yararlansak ve Tüketici Mahkemesinde dava açsak sizce ne kadar doğru olur? Görevsizlik verilme ihtimali yüksek gibi görüyorum?
9) Davayı da en son yetkili servis (Adana) hariç diğer tüm servis firmalarına+AUDI ithalatçı firması Doğuş Otomotiv'e+kasko sigorta şirketine yöneltmeyi düşünüyorum. Araçtaki ayıp servislerin hatasından kaynaklandığı için satıcı firma olan Sapan otomotiv'in olayda sorumluluğu yok diye düşünüyorum?
10)Talepler; a) öncelikle aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesi+aracın servislerde uzun süre beklemesi nedeniyle doğan zararın+kasko tarafından karşılanmayan arızalarla ilgili zararın tahsili, b) aksi halde fatura bedelinin faiziyle iadesi+servislerin hatası nedeniyle bir türlü giderilemeyen arızalardan doğan ve kasko tarafından karşılanmayan zararların tahsili+aracın servislerde uzun süre beklemesi nedeniyle doğan zarar c)bu talebimiz de kabul edilmediği takdirde servislerin hatası nedeniyle bir türlü giderilemeyen arızalardan doğan ve kasko tarafından karşılanmayan zararların+aracın servislerde uzun süre beklemesi nedeniyle doğan zararın+araçta yapılan işlemler neticesinde değer kaybı olması nedeniyle doğan zararın tahsili.
Sizce hangi mahkemede ne davası açmalıyım? Taleplerim ne olmalı? Dava zamanaşımı süresi doldu mu?
Uzun oldu kusura bakmayın ama konu karışık olduğu için ancak bu şekilde anlatmam gerekti. İlginiz ve değerli görüşleriniz için şimdiden teşekkür ederim.
Zamanaşımı yönünden red yemezsin ancak şirket olduğu için aynı olay başıma gelmişti tüketici mahkemesi görevsizlik vermişti oysaki uğraşmamak adına temyize göndermemiştim oysaki tüketici kanununda şirketlerinde Tüketici olabileceğini yazmakta sözleşmenin sona edirilmesini istiyorsanız menfi zararınız ve manevi zararınız isteyin zira dalga geçmişler adeta sizinle aşağıdaki yargıtay kararlarını okumanızı tavsiye ederim birde sözleşme ayakta kalacaksa müsbet zararınızla manevi tazminatınız isteyin.Alacak davası olduğu için asliye ticaret mahkemesinde açabilirsiniz

Ayıbı satıcıya bildiren müvekkilin ayıba karşı tekeffülden doğan haklarını kullanma olanağının kanuni hakkı olduğu açıktır. Ayrıca Garanti süresi malın teslimi tarihinden itibaren 2 yıldır.”Sözleşmede 1 yıldan fazla garanti süresi kabul edilmesi zamanaşımının uzatılmasına delalet eder.Bu taktirde bir yıllık zamanaşımı garanti süresi içerisinde ayıbın anlaşıldığı veya alıcıya muayene külfetinden kurtaran bir şart varsa ayıbın bildirildiği tarihten itibaren başlar.”Yargıtay 3.H.D Onursal Başkanı NİHAT YAVUZ, Ayıplı İfa,syf 136
Zamanaşımı satıcının ayıpları gidereceğine ilişkin taahüdündeki ikrar ile kesilir.” Yargıtay 3.H.D Onursal Başkanı NİHAT YAVUZ, Ayıplı İfa”


Yargıtay 13.HD.,15.03.199T.,1850K.sayılı ilamı;”Davacının onarım tercih hakkını kullanarak davalının yetkili servisine başvurduğu anlaşılmaktadır.Ancak 4077 s.Kanunun 13.maddesi ile,garanti belgeli mallar yönünden tercih hakkını onarım yönünde kullanan tüketiciye malın yenisi ile değiştirilmesini isteme hakkı ayrıca verilmiştir.TRKGM 95/116-117 m12/b uyarınca malın tamiri için gereken azami sürenin aşılması durumunda tüketici malın ücretsiz olarak değiştirilmesini talep edebilir.Anılan tebliğe göre sanayi mallarının tamir süresi en fazla 30 işgünüdür.Aracın servise gidip arıza giderilmeden çıkarılması,onarımın süresinde yapıldığını göstermez.Şu halde dava tarihi itibarıyle anılan tebliğde belirtilen 30 işgünü azami tamir süresi aşılmış olup davacının aracın yenisi ile değiştirilmesini isteme hakkı doğmuştur diyerek yerel mahkeme hükmünü bozmuştur.”
YARGITAY 13.HD 9.11.1998 T., 6654 E.,8835 K.,Sayılı ilamı;”TKHK’nun 13.Maddesi ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca yayımlanan “Garanti Belgesi ile Tanıtma Ve Kullanma Kılavuzunun Uygulama Esaslarına Dair Tebliğ (TRKGM 95/116-117) Satıcı malın garanti süresi içinde arızalanması halinde hiçbir ücret talep etmeksizin,malın onarım için teslim edildiği tarihten itibaren bir ay içerisinde tamir etmekle yükümlüdür.Satıcı bu yükümlülüğünü süresi içinde gereği gibi yerine getirmez veya tamir süresini uzatır veya onarım yapılmakla birlikte aynı arızanın ikiden fazla veya farklı türden arızanın dörtten fazla ortaya çıkması ve malı kullanmamanın süreklilik arz etmesi hallerinde tüketici başlangıçta onarım hakkını kullanmış olsa bile ayıba ilişkin seçimlik hakları yeniden doğar.Davacının aracın kendisine teslimi tarihinden itibaren 15 gün içinde ayını öğrendiği anlaşılmaktadır.Bu durumda davacı 15 günlük süre içerisinde ayıbı tespit ile yetinip,ayıbı satıcı firmaya ihbar ederek aracın yenisi ile değiştirilmesini isteyebilecek iken aracın serviste onarımına izin vermekle ve süresinde de ihbar yapmamakla tercih hakkını onarım yönünde kullanmış olduğunun kabulü gerekir Ne var ki davalının araçtaki arızayı dava tarihinde bile gidermediği sabittir.Aracın servise girip arıza giderilmeden çıkarılması onarımın süresinde yapıldığını göstermez.Öte yandan arıza gereği gibi giderilmediği için aynı arızanın ikiden fazla tekrarı veya farklı arızanın dörtten fazla tekrarı koşulunu bu davada araştırmaya gerek bulunmamaktadır.Davanın kabulü gerekir.”
Satım sözleşmesinden dönüldüğü taktirde menfi zararın tazmini talebinde bulunabileceği BK106.ve devamı Maddelerinde ve diğer kanunlarda yer almaktadır. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 1985/6385 K. 1985/6436 T. 26.11.1985;….”akdi fesheden davacı ancak menfi zarar isteminde bulunabilirdi.” T.C.

YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2005/11433 K. 2007/2883 T. 15.2.2007; Haklı nedenlerle sözleşmeyi fesheden sadece menfi zararının tazminini isteyebilir. Müspet zarar iddiası böyle bir davada dinlenemez. Edimini yerine getirmeyen taraf haksız feshe dayanarak menfi zararının tazminini isteyemez.

Faiz talebiyse o günün ekonomik koşulları dolayısıyla bugünün ekonomik koşulları sebebiyle paranın değerinde olan değişme sebebiyledir ki ve buna hakkımız vardır