Mesajı Okuyun
Old 20-06-2013, 16:18   #2
blackripe

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım;

Avukatlık kanununun 165. maddesine göre, sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşma ile sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf, avukatlık ücretinin ödenmesi hususunda avukata karşı müteselsilen sorumlu olup, burada kanundan doğan teselsül hallerinden biri söz konusudur. Müvekkil ve müvekkille sulh anlaşması yapan hasmın müteselsilen sorumlu olacakları vekalet ücretinin, avukatla müvekkil arasında yazılı bir ücret sözleşmesinin bulunması ve sözleşmede sulh halinde ödenecek olan ücretin ayrıca kararlaştırılmış olması halinde, kararlaştırılan bu miktar üzerinden, avukatla müvekkil arasında yazılı bir ücret sözleşmesi bulunmakla birlikte sulh halinde ödenecek olan ücretin ayrıca kararlaştırılmamış olduğu, ya da yazılı bir ücret sözleşmesinin bulunmadığı, veya yazılı sözleşme mevcut olmakla birlikte geçersiz olduğu hallerde ise, sulh olunan miktara göre belirlenmesi gerektiği kabul edilmelidir.

Ayrıca bu hususta yakın tarihte verilmiş bir yargıtay karar'ını da aşağıda paylaşıyorum.

T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2012/8005 K. 2012/10315 T. 16.4.2012
* AVUKATIN EMEĞİNİN KANUN İLE KORUNMASI (Avukatın Haberi Olmaksızın Tarafların Sulh Olduğu - Avukatın Hem Müvekkilinden Hem de Karşı Taraftan Vekalet Ücreti Talep Ettiği/Talebinin Kabulü Gerektiği)

* AVUKATIN HABERİ OLMAKSIZIN TARAFLARIN SULH OLMASI ( Davacı Vekilin Müvekkilinin Davadan Feragat Ettiği - Avukatın Hem Müvekkilinden Hem de Karşı Taraftan Talep Ettiği Vekalet Ücretine Hak Kazanacağı)

* VEKİLİN MÜVEKKİLİ VE MÜVEKKİLİNİN HASIMINDAN VEKALET ÜCRETİ TALEP ETMESİ ( Davacının Vekalet Görevini Yürüttüğü Davada Tarafların Sulh Olduğu/Davacı Vekilin Müvekkilinin Davadan Feragat Ettiği - Vekilin Müvekkili ve Onun Hasmından Ücret Talep Ettiği/Mahkemece Müteselsilen Tahsiline Karar Verileceği )

* TARAFLARIN SULH OLMASI DURUMUNDA VEKALET ÜCRETİNDEN SORUMLULUK ( Davacı Vekilin Müvekkilinin Davadan Feragat Ettiği - Vekilin Müvekkili ve Karşı Taraftan Ücretini Talep Ettiği/Davalı Tarafların Vekalet Ücretinden Müteselsilen Sorumlu Olacağı )

* MÜVEKKİLİN DAVADAN FERAGAT ETMESİ ( Davacının Vekalet Görevini Yürüttüğü Davada Tarafların Sulh Olduğu - Vekilin Müvekkili ve Onun Hasmından Ücret Talep Ettiği/Mahkemece Müteselsilen Tahsiline Karar Verileceği )

* AVUKATLIK ÜCRETİNDEN MÜTESELSİLEN SORUMLULUK ( Davacının Vekalet Görevini Yürüttüğü Davada Tarafların Sulh Olduğu - Vekilin Müvekkili ve Onun Hasmından Ücret Talep Ettiği/Davalı Tarafların Vekalet Ücretinden Müteselsilen Sorumlu Olacağı ) 1136/m.165

ÖZET : Vekalet ücretinin tahsiline ilişkin uyuşmazlıkta davacı davalı vekili sıfatıyla diğer davalıya karşı yürüttüğü davada, davalıların aralarında Sulh olduğunu, davalının davasından feragat ettiğini ancak kendisinin vekalet ücretinin ödenmediğini belirtmiştir. Avukatlık Kanunu uyarınca sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf, avukatlık ücretinin ödenmesi hususunda avukata karşı müteselsilen sorumludur. Davanın sulh ile sonuçlanması halinde, avukat müvekkilinden aralarındaki ücret sözleşmesinde kararlaştırılan miktarın tamamını isteyebileceği gibi davada sulh olunan miktara göre karşı tarafa yükletilen vekalet ücretini de isteyebilir. Aynı sorumluluk, müvekkille sulh anlaşması yapan karşı taraf için de geçerlidir. Mahkemece gerek müvekkilleri olan davalıdan, gerekse hasım taraf olan davalıdan müteselsilen tahsilini talep etmiş olduğuna göre, mahkemece her iki vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı S. D. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalı H. G. vekili olarak Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/272 esas sayılı dosyasında diğer davalıya karşı 51.362 TL bedelli senedin iptali için menfi tespit davası açtığını, davalı H.'nin kendisinin izni olmadan diğer davalıyla sulh olarak davayı sonuçlandırdıklarını, vekalet ücretinin ödenmemesi sebebiyle her iki tarafın birlikte sorumlu olduğunu belirterek 5.869,89 TL vekalet ücreti ve 5.869,89 TL karşı vekalet ücreti olmak üzere 11.739,78 TL vekalet ücretinin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiştir.

Davalı S., davalı H.'nin kendilerine vekili olan davacının anlaşmadan haberdar olduğunu söylemesi ve davacı vekilin yarım saat geçmesine rağmen duruşmaya gelmemesi sebebiyle kendilerinin de taleplerinden vazgeçtiklerini bir kusurlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

Diğer davalı H. G. cevap vermemiştir.

Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı S. tarafından temyiz edilmiştir.

1-)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-)Davacı eldeki dava ile, davalı H. G. vekili sıfatıyla diğer davalıya karşı yürüttüğü davada, davalıların aralarında Sulh olmak suretiyle, davalı H.'nin davasından feragat ettiğini ancak kendisinin vekalet ücretinin ödenmediğini, davalıların Avukatlık Kanunu 165. maddesi gereğince müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını belirterek vekalet ücretinin davalılardan tahsilini istemiştir. Davanın dayanağını teşkil eden Avukatlık Kanununun 165. maddesinde, "sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf, avukatlık ücretinin ödenmesi hususunda avukata karşı müteselsilen sorumludurlar." Hükmü mevcut olup, davanın sulh sonuçlanması halinde, avukat müvekkilinden aralarındaki ücret sözleşmesinde kararlaştırılan miktarın tamamını isteyebileceği gibi davada sulh olunan miktara göre karşı tarafa yükletilen vekalet ücretini de isteyebilir. (Bkz. HGK.'nun 16.2.1994 T. 1993/13-810 E. 1994/60 K. sayılı kararı) Aynı sorumluluk, müvekkille sulh anlaşması yapan karşı taraf için de geçerlidir. Davacı az yukarda değinilen her iki tür vekalet ücretinin, gerek müvekkilleri olan davalıdan, gerekse hasım taraf olan davalı S.'den müteselsilen tahsilini talep etmiş olduğuna göre, mahkemece her iki vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken sadece ücret sözleşmesine göre hesaplanan vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle;davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan sebeplerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 261.47 TL kalan harcın davalı S. D.'den alınmasına, peşin alınan 21.15 TL. temyiz harcının istenmesi halinde davacıya iadesine, 16.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi