Alman Yargıtay'ının bir kararı:

Alıntı: Yazan Alman Yargıtayı 27.10.1988 - 4 StR 239/88 Der Tatbestand der Trunkenheit im Verkehr (§ 316 StGB) wird nicht bereits dadurch verwirklicht, daß der Fahruntüchtige in der Absicht, alsbald wegzufahren, den Motor seines Fahrzeugs anläßt und das Abblendlicht einschaltet, sondern erst dadurch, daß er das Fahrzeug in Bewegung setzt.

Karar (Yargıtay) diyor ki: Trafikte alkollü araba kullanma sucunun gerçekleşmesi için, sürücünün kontağı açması ve arabayı sürmek için ışıkları yakması yetmez, suç ancak aracın hareket ettirilmesi ile gerçekleşir.

Not: Alman Ceza Kanunu Madde 316 si anlam olarak KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU' MADDE 48 le örtüşüyor.

ikinci Not:Gerek KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU' nun Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile alkollü olan sürücülerin karayolunda araç sürmeleri yasaktır..gerekse Alman Ceza Yasası'nın 'alkollü içecek aldığı için...aracı güvenli olarak kullanamayacak olan kişi trafikte araç sürdüğünde ... hapis cezası ile cezalandırılır.' açıkça ve herhangi bir şüpheye yol açmayacak şekilde SÜRMEK eylemini vurguladıkları için, alkollü olarak araba içinde oturmanın bir suç olmadığı düşüncesindeyim. Böyle olunca da konu hakkında Yargıtay veya mahkeme kararı bulmak biraz zor olur.

Saygılarımla