Mesajı Okuyun
Old 12-12-2008, 09:33   #2
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

[q
Sayın Şener, bir hayli yargıtay kararı var. Daha spesifik sorsanız sorunuzu...
9. CEZA DAİRESİ

E. 2004/3542

K. 2004/4545

T. 23.9.2004

• CUMHURBAŞKANINA HAKARET ( Sanığın İfadelerinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasaca Korunan Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti Kapsamında Kaldığından Suçun Oluşmadığının Kabulü Gereği - Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti )

• DÜŞÜNCEYİ AÇIKLAMA VE YAYMA HÜRRİYETİ ( Dava Konusu Hükme Esas Alınan İfadelerin Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyetinin Kapsamında Ağır Eleştiri Kapsamında Kaldığından Suçun Yasal Unsurlarının Oluşmadığı - Cumhurbaşkanına Hakaret )

• AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ KAPSAMI ( Sanığın İfadelerinin Bu Kapsamda ve Anayasaca da Korunan Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti Kapsamında Kaldığından Suçun Oluşmadığının Kabulü Gereği - Cumhurbaşkanına Hakaret )

2709/m.26

Av.İns. Hak. Söz. m.10

ÖZET : Dava konusu yazılar ve hükme esas alınan ifadeler bir bütün olarak ele alınıp incelendiğinde Türkiye Cumhuriyet Anayasasının 26. ve Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşmenin 10.maddelerinde öngörülen ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları ile de desteklenen düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin kullanılması kapsamında ağır eleştiri niteliğinde kalıp atılı suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmelidir.
DAVA : Cumhurbaşkanı'na hakaret etmek suçundan sanık Zehra nın yapılan yargılaması sonunda; Mahkumiyetine dair hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekili tarafından istenilmiş olduğundan, dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Dava konusu yazılar ve hükme esas alınan ifadeler bir bütün olarak ele alınıp incelendiğinde Türkiye Cumhuriyet Anayasasının 26. ve Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşmenin 10.maddelerinde öngörülen ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları ile de desteklenen düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin kullanılması kapsamında ağır eleştiri niteliğinde kalıp atılı suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
SONUÇ : Kanuna aykırı ve sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA 23.9.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY

8. CEZA DAİRESİ

E. 1997/10699

K. 1997/12012

T. 19.9.1997

• 6136 SAYILI YASAYA AYKIRI EYLEM ( Sanıkların Yurtdışından Türkiye'ye Geçerek Türkiye Topraklarına Girdikten Sonra Torbalarda Saklı OLarak Yirmi Adet Tabanca İle Yakalanmaları )

• YABANCI SANIK ( Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine Aykırı Olarak Sanıklardan Tercümanlık Ücretinin Alınmasına Karar Verilmesinin Yasaya Aykırı Olması )

• TERCÜMANLIK ÜCRETİ ( Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine Aykırı Olarak Sanıklardan Tercümanlık Ücretinin Alınmasına Karar Verilmesinin Yasaya Aykırı Olması )

• SAYISAL VEHAMET ( Yakalanan Tabancalarda Sayısal Vehamet Söz Konusu Olmadığı Halde Cezada Artırım Yapılmasının Yanlış Olması )

• TEŞEKKÜL OLUŞTURMAK ( İki Veya Daha Fazla Kişinin Suç Fiilerin İşlenmesinde Önceden Anlaşmaları ve Bu Anlaşmanın Bir Örgütlenmeyi İçermesi )

6136/m.12/1,12/2,12/4.

ÖZET : 1 ) Sanıkların ırak'tan türkiye'ye geçerek, türkiye topraklarına girdikten sonra torbalarda saklı olarak 20 adet tabanca ile yakalanmaları şeklinde gelişen olayda teşekkülün varlığından söz edebilmek için 6136 sayılı kanunun 12/1 maddesinde yazılı fiilleri işlemek üzere iki veya daha fazla kişinin suç teşkil eden bu fiillerin işlemesinde önceden anlaşmaları ve bu anlaşmanın bir örgütlenmeyi, işbölümünü içermesi ve sürekli olması gerektiği gözetilmeden; 2 ) Yakalanan tabancalardan sekiz tanesinin sanıklardan birine ait olduğu anlaşılmasına göre, sayısal vehamet söz konusu olmadığı halde, bu sanık için 6136 sayılı kanunun 12/4 maddesi ile artırım yapılması; 3 ) Avrupa insan hakları sözleşmesi'nin 6/3-e maddesine aykırı olarak sanıklardan tercümanlık ücretinin alınmasına karar verilmesi kanuna aykırıdır.
DAVA : 6136 sayılı kanuna aykırılıktan sanıklar H.Ş., B.Ynin yapılan yargılamaları sonunda; hükümlülüklerine ve zoralıma TCK'nin 31. maddesi gereğince ömürboyu kamu hizmetlerinden yasaklanmalarına, aynı yasanın 33. maddesi gereğince de yasal kısıtlılık altında bulundurulmalarına dair Diyarbakır 4. No.lu Devlet,Güvenlik Mahkemesi'nden verilen 31.3.1997 gün ve 503 Esas, 67 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca CMUK'nin 318. maddesi gereğince sanıklar vekili tarafından duruşmalı inceleme isteğinde bulunulan dava evrakı C. Başsavcılığı'nın 24.6.1997 günlü bozma istekli tebliğnamesi ile dairemize gönderilmiş olup, 6.8.1997 duruşma günü tayin edilerek, tutuklu sanıklar ve vekiline tebligat çıkarılmıştır. Yapılan tebligata rağmen duruşmada vekille temsil edilmeyen sanıklar hakkındaki incelemenin duruşmasız olarak yapılmasına karar verilip gereği düşünüldü.
KARAR : Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, ancak;
1 ) Sanıklar B.Y ve H. S.nin beraatına, diğer sanıklarla birlikte Irak'la Türkiye arasındaki sınırından geçerek Türkiye topraklarına girdikten sonra torbalarda sanlı olarak yirmi adet tabanca ile yakalandıkları şeklinde gelişen olayda teşekkülün varlığından söz edebilmek için 6136 sayılı kanunun 12/1. maddesinde yazılı fıilleri işlemek üzere iki veya daha fazla kişinin suç teşkil eden bu fıillerin işlenmesinde önceden anlaşmalarının yanında bu anlaşmaların bir örgütlenmeyi, iç bölümünü içermesi ve sürekli olması gerektiği, oysa yukarıda açıklanan olayda ise bu öğelerin bulunmadığı, hükme dayanak yapılan ve Zaho'dan her sanığın kendisi için Türkiye'de satmak üzere tabancaları aldıkları şeklindeki beyanın mahkemece de kabul edilmesi karşısında eylemin bireysel silah kaçakçılığı niteliğinde olduğu gözetilmeyerek teşekkül oluşturmaktan hüküm kurulması,
2 ) Yakalanan tabancaların 8 tanesinin B.Ş.ye ait olduğu dosyadaki bilgilerden anlaşılmasına göre, yakalanan tabanca miktarı nazara alındığından sayısal vehamet söz konusu olmadığı halde, bu sanık için 6136 sayılı kanunun 12/4. maddesi ile artırma yapılması,
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-e maddesine aykırı olarak sanıklardan tercümanlık ücretinin alınmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerle kısmen istem gibi BOZULMASINA, 19.9.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi