Mesajı Okuyun
Old 20-01-2012, 18:31   #17
Hassas Terazi

 
Varsayılan

Muhakkiklik uzmanlığıma dayalı olarak, bu konuda yazmak istedim. Memur suçları hukukunun bizdeki gelişimi önem taşımaktadır. Bazı noktalara ışık tutmakta yarar görüyorum.

Öncelikle, memurun kendi şahsi işlerinden dolayı değil, kamunun işini, hepimizin işini görürken, suç olduğu iddia edilen eylemi işlediğini göz önünde bulundurmak gerekir. Dolayısıyla kamu görevini yürütürken suç işlediği iddia edilen kamu görevlisinin, görev ünvanına göre, memur hukukuna göre yargılanması ve memur suçuna bakan mahkemede yargılanması temel ilkedir.

İkinci olarak, ülkemizde memur suçlarına ilişkin soruşturma/yargılama hukuku, memuru yargılanmaktan korumak için değil, tam aksine yargı önüne çıkarmak için başlamış ve bu mecrada gelişmiştir.

Üçüncüsü, temel ilke işlendiği iddia edilen suçun, memuriyet görevi ile ilgisidir. Memur soruşturma/yargılamasının bizdeki gelişimine göre, örneğin memurun memuriyet görevini ifa ettiği görev yerinde, kendisini ziyarete gelen kiracısını dövmesi memur suçu değildir. Hukukun gelişimi bu yönde olmuştur. Açıkça görevle ilgisi bulunmadığı belli olan konular dışındaki, görevi sırasında ya da görevinden dolayı işlendiği iddia edilen suçlar memur suçudur.

Dikkat edilmesi gereken bir başka konu ise, henüz ortada hüküm verilmiş bir fiil, yani suç yok iken, suçun varlığını kabul edip, bu suç memurun görevi midir şeklinde soru sormak en temel yanlış. Ortada bir iddia, suç isnadı var, dolayısıyla, memuriyet görevinin ifası sırasında, görevle ilgili bir konuda yapılan suç isnadı memur soruşturma hukukuna göre yapılmalıdır.

Genelkurmay Başkanı, kendisine Başbakanlık tarafından verilen bir onay çerçevesinde, doğru ya da yanlış, internet yayını yaparken, bir suç işlediği isnadı ile karşı karşıya kalırsa, bu memur soruşturma hukukuna göre soruşturulur ve yargılanır. Yargılama yeri AYM'dir kanımca.