Mesajı Okuyun
Old 29-07-2007, 22:44   #28
ays

 
Varsayılan

Arkadaşlar, Prof.Dr.Ferudun Yenisey'in bu konuda yazdiklari yardimci olabilir:
"1. Soruşturma evresinde yakalanan şüpheliye hukuki yardım amacı ile dosyanın incelenmesi. Yakalandıktan sonra, C. Savcısının kararı ile (CMK 91/2) gözaltına alınan ve nezarethanede bulunan şüpheli ile görüşmeden önce, müdafiin soruşturma dosyasını incelemesi için, vekaletname gerekmez; Yakalama Yönetmeliğinin 22 nci maddesindeki C. savcısının yazılı emrini alma mecburiyeti, Danıştay kararı ile kaldırılmıştır
2. Müdafiin gözaltındaki şüpheli ile görüşmesi. Müdafiin yakalanan şüpheli ile görüşmesi için, vekaletname aranmaz (CMK 154). Yakalanan şüpheliye, yakalama sırasında, müdafiden yararlanma hakkı bildirilir. Bu gibi durumlarda, görevlendirilen bir müdafii varsa, bu avukatın bir görevlendirme yazısı vardır. Ancak, şüpheli kendisine bir müdafi seçtiği takdirde, önceden başka bir hukuki ilişki nedeniyle verilmiş bir vekaletname yoksa, bu müdafiin vekaletnamesi bulunmayabilir. Yasa bunu öngörerek, sadece şüphelinin müdafi istemesini yeterli görmüş, ayrıca bir vekaletname bulunmasını aramamıştır
6. Soruşturma evresinde müdafiin dosyayı incelemesi için “vekaletname veya görevlendirme belgesi ibrazını şart koşan” Kalem Yönetmeliğinin 45 nci maddesinin irdelenmesi. Kalem Yönetmeliğinin 45/2, 3 ve 5 inci fıkraları aleyhine İstanbul Barosu 17.6.2005 tarihinde iptal davası açmış, fakat bu dava iptal ile sonuçlanmamıştır. Oysa müdafiin dosyayı inceleme hakkı, Kanundaki koşullar (CMK 153) gerçekleşmişse, hakim kararı ile kısıtlanabilir. Savcının vekaletname (veya görevlendirme yazısı) görmek istemesi, aşağıda açıklanan bazı hallerde müdafaa hakkını kısıtlayabilir. Yönetmelik hükmü ile bir nevi kısıtlama getirilmiştir.
9. Avukatlık Kanunundaki genel düzenleme. Avukatlık Kanunu, “avukatın” (veya stajyerin) vekaletname aranmaksızın dava ve takip dosyalarını inceleyebilmesini kabul etmiştir. Vekaletname ibraz etmeyen avukata dosyadaki kağıt ve belgelerin örneği veya fotokopisi verilmez (AvK “2001.4667” 46/2).
Bu düzenleme genel nitelikte olduğu için, soruşturma evresindeki özel düzenlemeler saklıdır. Soruşturmanın gizliliği ilkesi (CMK 147), sanığın lekelenmeme hakkı gibi üstün menfeatlerini koruduğu için, bunun getirdiği özel kuralların (CMK 153) önceliği vardır.
Ancak, Kalem Yönetmeliğinin 45 nci maddesi Kanunda bulunmayan bir sınırlama öngördüğü için, hukuka uygun görülmeyebilir.

Sonuç. Yukarıda yapılan açıklama ve değerlendirmeler, soruşturmanın gizliliği ilkesinden doğan kısıtlamaların doğru ve yerinde olduğunu ortaya koymuştur. Genel hükümler (AvK 46) uyarınca, “her avukat her dosyayı inceleyebilir”, denebilse dahi, bu kabul ceza muhakemesinin soruşturma evresi için geçerli değildir.
Ancak, soruşturma evresinde şüphelinin dosyasını inceleme hakkı, müdafiie bazı hallerde “tam olarak” sağlanmalıdır. Özellikle tutuklama kararı verilmeden önce, müdafi dosyadaki bütün belgeleri inceleyememişse, adil yargılanma hakkının kısıtlanması sonucu doğabilir. Diğer hallerde, esaslı belgeleri inceleme olanağının sağlanması yeterli olabilir. Müdafiin vekaletname ibrazının istenmesi, tutuklama oturumu öncesinde incelemeyi geciktireceği için, adil yargılanma hakkkını tehdit edebilir. Kanunda bulunmayan bir hususu Yönetmelik ile ihdas etmek, ilkelerden fedakarlık yapılması anlamını taşıyabilir.
Bununla birlikte, şüphelinin soruşturmanın gizliliği ile korunan adil yargılanma hakkını (dosyadaki bilgilerin yeterli şüphe olmadan geniş halk kitleleri tarafından öğrenilmemesi) ihlal etmemek için, dosyayı sadece müdafiin veya vekaletnamesi bulanan “vekilin” inceleyebilmesi, yerinde bir düzenlemedir. Bu hakkı koruyabilmek için, soruşturma dosyasının, “müdafi hukuk durumuna” girmiş bir avukat tarafından incelendiğinin soruşturma ve kovuşturma makamları tarafından denetlenmesi de yerindedir. Ancak, bu denetlemenin müdafaa hakkını tamamen kısıtlayacak şekilde Yönetmelik ile düzenlemesi, yerinde olmamıştır.
Soruşturma ve kovuşturma makamı olan C. Savcılığı, dosyayı incelemeye gelen avukatın müdafi statüsünde olup olmadığını incelemelidir. Bu incelemenin başında, gözaltındaki şüpheliye sormak gelir. Eğer şüpheli kabul ediyorsa, avukat “müdafi” hukuk durumuna girer.

Alıntı yapılan yazı "hukuktürk" sitesinde Prof.Ferudun Yenisey'in ilgili yazisidir