Mesajı Okuyun
Old 16-03-2002, 10:45   #5
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan SİZİN YORUMUNUZ NEDİR?

Sayın Av. Hulusi bey,

İcra inkar Tazminatı bilindiği üzere İİK.67' de düzenlenmiş olup, borçlunun inkar tazminatına mahkum olabilmesi için itirazında haksız çıkması aranmıştır.

Olayda, Faiz oranı ve miktarına itiraz eden borçlu, bozma gerekçesinde de belirttiği üzere haksız değildir. Haksız olmayan itiraz için inkar tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemektedir.

Tam aksine, borçlu talep etmiş ise ve alacaklı faiz oranı ve miktarında haksız ve kötü niyetli sayılabilecek durumda ise, alacaklının kabul görmeyen faiz miktarı üzerinden icra tazminatına mahkum edilmesi gerekirdi diye düşünüyorum.

Borcun aslını takip sırasında kabul etmek demek, temerrüt tarihinin başklangıç tarihini de kabul etmek anlamı taşımaz diye düşünüyorum. Borçlu sadece borcun aslını kabul etmiştir.

Ayrıca belirtmek gerekir ki, itiraz tarihinden karar tarihine kadar ki dönemde uğranılan zararı karşılamak için takdir edilmesi gereken bu tazminatın, itiraz tarihinde muacceliyet kazanması ve aynı tarihte temerrüte tabi tutulması gerektiği ileri sürülmektedir. Buna göre, icra takibinin durduğu tarihten itibaren icra inkar tazminatına faiz uygulanması gerektiği ortadadır.

Feragat konusunda, ise feragatin özel yetki gerektiren durumlardan birisi olması nedeniyle, vekalette bu yetkinin varlığı gereklidir. Gerçi tüm vekaletnamelerde matbu olarak feragat yer almaktadır, ancak çıkarılmış da olabilir..

Vazgeçme için ise, feragatten farklı olarak bazı yazarlar özel yetki aranmaması gerektiği yönünde fikir beyan etmektedir. (Kuru..)

Şimdilik bunlar gözüme çarptı.. Siz bu kararı yorumsuz verdiğinize göre bir bildiğiniz vardır elbet..

Sizden de yorum bekliyorum.

Saygılarımla..