Mesajı Okuyun
Old 19-08-2006, 23:14   #5
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
İşin ilginç yanı, hukukun temsilcileri ya da uygulayıcıları da geçerli hukuk dizgesiyle barışık olamadıklarını sık sık dile getiriyorlar; eylemleriyle görünür kılıyorlar(!). Bu durumda artık kamusalın, kurumsalın kurucu öğeleri olan ''eleştiri'' , ''açıklık'' , ''tartışma'' (Habermas) ortadan kalkıyor ya da keyfi tutumlar içinde her üç öğe de ''sözde eleştiri'' , ''sözde açıklık'' , ''sözde tartışma'' ya dönüşüveriyor.

Sayın Çotuksöken'in tespiti ne kadar doğru...

Hukuk eğitimi sırasında, yarının "yasa koyucu,uygulayıcı,yasa koruyucu vd.ne", özellikle vurgulanan temel esaslardan biri hepimizin bildiği bir genel ilke olan "bir hukuk kuralını eleştirebilirsiniz, ama yürürlükte olduğu müddetçe, onu uygulamaktan kaçınamazsınız" idi.

Uygulamayıp eleştirmek, toplumun kamusallaşması adına, yazarın dediği gibi, bir "sözde eleştiri" oluyor. Ve devamında, mer'i hukuk düzenini hiçe sayan birey ve hatta uygulayıcılardan oluşan, kaotik toplum örnekleri sergileniyor.