Mesajı Okuyun
Old 07-10-2010, 11:10   #7
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Kararlar bozulmakla düzelir:

Aşağıda sunulan emsalde CMK 230 ve 289/1-g maddeleri gereğince bozma kararı verilmiş.


T.C. YARGITAY
10.Ceza Dairesi

Esas: 2008/1443
Karar: 2008/5830
Karar Tarihi: 10.04.2008

ÖZET: Hakim ve mahkemelerin her türlü kararı, karşı oy dahil, gerekçeli olarak yazılır. Gerekçenin yazımında 5271 Sayılı Yasanın 230. maddesi göz önünde bulundurulur.

(2709 S. K. m. 141/3) (5271 S. K. m. 34/1, 230, 289/1)

Dava ve Karar: Örgütlü olarak uyuşturucu madde ticareti yapmak ve suç işlemek için örgüt kurmak suçlarından sanıklar Musa, A. Şükrü, Mehmet, Recep, Davut ve İsmail hakkında İstanbul Onikinci Ağır Ceza Mahkemesi'nce yapılan yargılama sonucu, 04.06.2007 tarihli 2005/171 esas, 2007/202 karar ile mahkumiyet kararı verildiği; örgütlü olarak uyuşturucu madde ticareti yapmak suçu yönünden re'sen de temyize tabi olan hükmün sanıklar müdafileri tarafından temyiz edildiği; sanıklar Recep, Davut ve İsmail müdafilerince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının talep edildiği; dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hükmün onanmasını isteyen tebliğnamesi ekinde 22.01.2008 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya sanıklar Recep, Davut ve İsmail hakkında süresi içindeki talepleri nedeniyle, sanıklar Musa ve Mehmet hakkında re'sen duruşmalı, sanık A. Şükrü yönünden ise duruşmasız olarak incelendi.

Gereği görüşülüp düşünüldü:

2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141/3. maddesinin, <Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.> ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 34/1. maddesinin; <Hakim ve mahkemelerin her türlü kararı, karşı oy dahil, gerekçeli olarak yazılır. Gerekçenin yazımında 230. madde göz önünde bulundurulur.> hükümleri gözetilmeden, 5271 sayılı CMK'nın 230. maddesine aykırı olarak yetersiz gerekçe ile hüküm kurularak aynı Kanun'un 289/1. maddesinin (g) bendinde belirtilen hukuka kesin aykırılık oluşturulması,

Sonuç: Yasaya aykırı, sanıkların müdafilerinin temyiz itirazları ile A.Şükrü dışındaki sanıkların müdafilerinin duruşmadaki sözlü savunmaları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin diğer yönleri incelenmeksizin isteme aykırı olarak BOZULMASINA, hükmolunan cezanın miktarı ile tutuklama tarihine göre sanık Davut müdafiinin tahliye isteğinin reddine, 10.04.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Kaynak : Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları