Mesajı Okuyun
Old 24-07-2008, 07:39   #13
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Asuman Hanım :

Diğer mirasçıların muvafakatına gerek olmadığı,muvazaanın mutlak butlan sebebi olup mahkemece resen nazara alınacağı bu kararda da açıkça yazıldığı,zikredildiği gibi : BK m 18 yani yasa gereğidir. Bu yönleri mahkemenin dikkatine sunarak tekrar talepte bulunmanız faydalı olacaktır. Karar bu konuyu çok açık ortaya koymuş. Tek bir mirasçı dahi muvazaalı işlemin iptalini istediğinde,işlem makabline şamil : geçmişe değgin sonuçlar yaratacak olduğundan ve işlem yok hükmünde olacağından bunun doğal sonucu olarak taşınmaz kendiliğinden terekeye dönecektir. Hatta benim fikrime göre,mirasçıların hisseleri oranında muvazanın iptalini isteme yolu da muvazaanın niteliğine aykırı bir kısmi dava imkanıdır. Muvazaa varsa ve kanıtlandı ise işlem yasal temelden yoksunluktan ve BK m 18 in emredici hükmüne göre yoklukla sakat olduğundan tamamen ortadan kalkacak,böylece muvazaa ile illetli işlem hukuken yok sayılacağından,dava açmayan mirasçının talebi veya dahli sözkonusu olmasa bile sakatlanan işlem nedeniyle terekeye dönen maldan miras hakkını alabilecektir. Kararın,daha önce dava açmayan mirasçının daha evvel dava açan ve muvazaayı kanıtlayan mirasçının kanıtladığı muvazaa iddiasını kanıtlamasına gerek kalmadan hükümden istifade ederek kendi payı yönünden de dava açabileceğini kabul etmesi muvazaanın bu 'işlemin bütününü yok hale getiren bir hukuki sebep ve sonuç yaratması' nitelğine bağlıdır. Bu kabulün mantıklı sonucu olarak muvazaanın varlığı kanıtlandı ise,bana göre pay oranında iptal talep etme imkanı da sözkonusu olmaksızın tüm işlem çökecek ve taşınmaz mal terekeye kendiliğinden dönecektir.mantıksal ve hukuki gereklilik budur.