Mesajı Okuyun
Old 02-07-2007, 12:01   #3
üye18337

 
Varsayılan

Boşanma konusunda Sn. Medenikal'a katılıyorum. Bir kadının çaresizlikten boşanamaması ve kötü bir evliliğe katlanması evlilik kurumunu yüceltmez. Evliliğin başarısı karşılıklı anlaşma ve uyumdan ileri gelir. Boşanma bu kurumun başarısı için ölçüt olmamalı. Boşanmayan her kadın ve erkek mutludur denemez.

Kadınlar iş hayatında mutlaka olmalı çünkü toplumun gerisinde kalan, kendisini geliştiremeyen kadın bir süre sonra eşinin saygısını ve ilgisini kaybediyor. Bu durum genelde aldatma ile sonuçlanıyor. Bu da bir boşanma sebebi değil mi? Böyle olunca kariyerinden vazgeçmesi kadına mutluluk getirdi mi? Boşanma gerçekleşmese bile gururuyla oynanan çaresiz bir kadın evlilik kurumunun amacı olabilir mi?

Boşan(a)mayan ve yaşının ilerlemesi sebebiyle iş hayatına da dönemeyen kadınların en büyük pişmanlıkları kariyerlerini terk etmiş olmalarıdır.

Hem kadın hem erkek küçük yaştan itibaren kendi ayakları üzerinde durabilmesi için eğitilmeli. Kadınların meslek sahibi olmaları için gösterilen çaba erkeklerin de şahsi işlerini yapabilmeleri için gösterilmeli. Bir erkeğin annesine veya eşine muhtaç olmadan düzenini ve bakımını sağlaması, yemeğini yapması yine birey olmak meselesi ile bağlantılı. Kendi ayakları üzerinde durmasıyla alakalı. Böylece evlilik içinde her açıdan iş bölümü gerçekleşecektir. Kadının çalışması erkeğin elsiz kolsuz kalması sonuçunu doğurmayacaktır. Böylece evlilik daha başarılı olur.