Mesajı Okuyun
Old 03-05-2006, 11:42   #67
Av.AygülKat

 
Varsayılan

geçmişe dönsem yine hukuk okurum. bu apayrı birşey. bir söz var;"Her kim ki! Haklarını bilmiyor veya kullanmıyor ise, o kişi; bu haklara layık değildir..." bu sözden yola çıkarak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz. bir vatandaş olarak da hukuku bilmeli...

ama "avukat olmak ister miydim?" işte buna göğsümü gere gere "evet!" yanıtı veremiyorum.

neden mi?

avukat olmak,
yaptığınız işi benimsemeyi, önemsemeyi, içselleştirmeyi gerektiriyor önce.
Bunun için de mesleği sevmek gerekiyor. Mesleğimi seviyor muyum? Samimi olayım mı, hayır! Ama birşeye dikkat çekmek isterim bunu söylerken, aslında ben avukatlığı değil, avukatlığı yapmak mecburiyetinde bırakıldığım koşulları sevmiyorum.

Avukatsam ve yanında çalıştığım meslektaşım, ‘şurdan sigaramı ver’diyorsa;
avukatsam ve adliyede herhangi bir mahkeme kaleminde kaale alınmayıp duvarlara konuşuyorsam;
avukatsam ve duruşmada hakime ‘siz’ diye hitap ettiğim halde, bana “sen” diye hitap ediliyorsa, çocuğunu azarlarcasına beni azarlayabiliyorsa;
avukatsam ve birçok vasıfsız işçi bile benim aldığımın iki katı ücret alıyorsa;
avukatsam ve yanında çalıştığım meslektaşım, müvekkili olan işçinin haklarını ararken, yanında işçi konumunda çalışan benim haklarıma saygı göstermeyip gasp ediyorsa (kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, sigortalı çalışılan sürenin tespiti vs.)
avukatsam ve Müvekkilin bana dair, "avukat telefonlarımı açmıyor, beni başından savıyor" tarzlı yakınmalarına meydan veriyorsam.
avukatsam ve Dilekçemi, "ben nasılsa bu konuyu biliyorum" diye çalakalem yazıyorsam;
avukatsam ve Verilen bir işi, "tamam yaparım" deyip, sonrada ‘nasılsa peşine düşmez, salla gitsin. Sorarsa da bir bahanesini bulurum’ diyerek savsaklıyorsam.
avukatsam ve öğrenci olan bir çocuk hiç yoktan bir sebep yüzünden tutuklanırken, "birşey yapmayacak mıyız, çocuğun okulu yanacak" diye çırpınırken, patronum olan meslektaşım "duygusal davranıyorsun" deyip yoluna gidiyorsa.
avuklatsam ve "büroya biri girdiğinde düşüneceğin ilk şey, onun parasını çebinden nasıl alırım olacak" tarzlı tavsiyelerle staj görüyorsam.
avukatsam ve yine mahkeme stajlarında, mahkeme kaleminin ayak işlerinde koşturtuluyorsam( kağıt kesmek gibi).
avukatsam ve icralarda para tahsil ederken, hacizlere çıkarken 20 YTL yi çay parası diye müdürlere ve memurlara verebiliyorsam( ki çoğu para tahsillerinde senin vermeni beklemeden bizzat kendileri kesiverir).
avukatsam ve bir hukukçu olarak, ülkemde hukukun olmadığını bile bile hukuk arıyorsam. yani kendi inanmadığım birşeye müvekkili inandırmaya çalışıyorsam.
avukatsam ve çüppeme sarılıp "adalet istiyorum" diye ağlıyorsam...ve daha nice şeyi diyebiliyorsam.

geriye döndüğümde yeniden avukat olmak ister miyim sizce?

yine söylüyorum; kutsal bir meslek, kesinlikle kutsal bir meslek ve kesinlikle hak ettiği yerde değil!!!

sevgiler...