Mesajı Okuyun
Old 21-04-2008, 09:04   #6
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Muhtesem
sayın fylozof ben de bordro tanığı olmak zorunda diye biliyorum eğer elinizde bordro tanığının aranmadığına ilişkin yargıtay kararı varsa paylaşırsanız sevinirim. iyi günler saygılar.

Böyle bir zorunluluk yoktur. Kişinin hizmetinin tespiti hususunda dinletilecek tanıkların öncelikle çalıştığı iş yerindeki bordrolı çalışanlar, yoksa çevre işyerlerinde ki çalışanlar da dinletilebilinir. Burda tanıklığına itibar edilme hususu önemlidir. Aynı yerde bordrolu tanıkların anlatımlarına mahkemece daha çok itibar edilmektedir.


T.C.

YARGITAY

21. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/8020

K. 2003/8122

T. 20.10.2003

• HİZMET TESBİTİ TALEBİ ( Mahkemece Re'sen Araştırma Yapılması Gereği - Aynı İşyeri veya Koşu İşyerlerindeki Bordrolu Çalışanların Tanık Olarak Dinlenmesi Gereği )

• TANIK BEYANLARININ HÜKME ESAS ALINAMAMASI ( Hizmet Tesbiti Davasında Dinlenen Tanıkların Aynı İşyerinde veya Komşu İşyerlerinde Bordrolu Çalışanlar Olmaması )

• BORDROLU ÇALIŞANLARIN TANIK OLARAK DİNLENMESİ GEREĞİ ( Hizmet Tesbiti Davasında )

506/m.79

ÖZET : Davacının hizmet tesbitine ilişkin istemi reddedilmiş ise de, bu sonuca eksik inceleme ve araştırma ile varılmıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre davacının 5.11.1998-2.3.2002 tarihleri arasındaki hizmetleri Kuruma verilen bildirge ve bordrolar ile kısmi olarak bildirilmiştir. Dava tanık sözleri ile reddedilmiş ise de tanıklar davacı ile birlikte çalışan ve işyerinin bordrolarına geçmiş kimseler değildir. Mahkemece davacıyla aynı işyerinde veya komşu işyerlerinde çalışan bordrolu işçiler tanık olarak dinlenmeli, işyeri dosyaları celbedilerek incelenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
DAVA : Davacı davalılardan işverene ait işyerinde 4.10.1998-23.2.2002 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tesbitiyle, işçilik hakları alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ve davalılardan şirket vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü:
KARAR : 1- Davacının hizmet tesbitine ilişkin istemi reddedilmiş ise de bu sonuca eksik inceleme ve araştırma ile varılmıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre davacının 5.11.1998-2.3.2002 tarihleri arasındaki hizmetleri Kuruma verilen bildirge ve bordrolar ile kısmi olarak bildirilmiştir. Dava tanık sözleri ile reddedilmiş ise de tanıklar davacı ile birlikte çalışan ve işyerinin bordrolarına geçmiş kimseler değildir. Bu tür hizmet tesbiti davaları kamu düzeni ile ilgili olup gerektiğinde hakimin resen araştırma yapması ve delilleri toplaması gerekir.
Yapılacak iş, davacının tesbitini istediği sürelerle ilgili olarak bildirge ve bordrolar işyerinden ve SSK'dan getirtmek bu bordrolardan davacının imzası içeren bordrolarda geçmiş sürelerin dışındaki sürelerle ilgili olarak istemin reddine, imzalı olmayan bordrolardaki süreler yönünden de işverenin bordrolarda kayıtlı tanıklar saptanarak, bu tanıkların bilgilerine başvurmak, işyerine ilişkin Kurum şubesinde bulunan işyeri dosyası ile, davacıya ait işyerindeki şahsi dosyalarını celbetmek, muhtasar vergi beyannamelerini incelemek, gerektiğinde bordrolu komşu işyeri çalışanlarının bilgilerine başvurmak, özellikle tüm deliller toplandıktan sonra delilleri takdir edip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2-Öte yandan kabule göre ise davacının 4.10.1998-23.2.2002 tarihleri arasında davalı işyerinde sürekli olarak çalıştığına ilişkin hizmet tesbiti davası reddedildiği halde işçilik hakları hesaplanırken davacının çalışma süresinin 3 yıl 3 ay 27 gün olarak kabulü ve reddedilen sürelerin işçilik haklarının hesabında dikkate alınması da usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 20.10.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.


-----------------------------------


T.C.

YARGITAY

21. HUKUK DAİRESİ

E. 2001/2426

K. 2001/2584

T. 5.4.2001

• SİGORTASIZ ÇALIŞMALARIN TESPİTİ ( İlgili Hiçbir Belge Bulunmayan Çalışma Dönemi ve Belge Bulunan Döneme İlişkin İnceleme Esasları )

• İŞE GİRİŞ BİLDİRGESİ VE BORDROLAR ( Hizmet Tespiti Davası-Aksinin Aynı Değerde Belge ile İspatı )

• TANIK DELİLİ ( Hizmet Tespiti-Belge Bulunmayan Çalışma Dönemi-İşe Giriş Bildirgesi ve Bordrolar Bulunan Dönem )

506/m.79

ÖZET : 1 - İşe giriş bildirgesine, aylık ve üç aylık bordrolara göre, davacının işyerindeki çalışmaları Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. Davacının, çalıştığının tespitini istediği sürelerle ilgili olarak, bildirge ve bordrolardan davacının imzası olanlar saptanarak, imzasını içeren bordrolarda geçmiş sürelerin dışındaki sürelerle ilgili olarak, istemin reddine karar verilmesi gerekir.
2 - İmzalı olmayan bordrolardaki süreler yönünden ise, bordrolarda kayıtlı tanıkları saptayarak, bu tanıkların bilgilerine başvurmak, işyerine ilişkin Kurum şubesinde bulunan işyeri dosyası ile, davacıya ait işyerindeki şahsi dosyalarını celbetmek, muhtasar vergi beyannamelerini incelemek, bordrolu komşu işyeri çalışanlarının bilgilerine başvurmak, tüm deliller toplandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
DAVA : Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 1.9.1989-31.1.1997 tarihleri arasında geçen sigortasız çalışmaların tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Sultan Karagün tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR : Mahkemece davacının 1989-1997 yıllarına ilişkin çalışma istemi eksik incelemeye davalı kabul edilmiştir.
Davacının 1989 ila 1994 yıllarına ait işyerinde çalıştığına ilişkin hiçbir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Bu dönemde işyeri çalışanlarının bilgilerine başvurulmamış ve kayıtlar incelenmemiştir.
Öte yandan 1994 tarihinden itibaren geçen çalışmaları ise kesintili olduğu görülmektedir. Bu tür çalışmalarda izlenecek yöntem ise aşağıdaki gibi olmalıdır.
Gerçekten, davacının, işyerindeki çalışmaları işe giriş bildirgesine, aylık ve üç aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. Öte yandan işe giriş bildirgesi ve bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde kesintili geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay'ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır.
Yapılacak iş, davacının tesbitini istediği sürelerle ilgili olarak bildirge ve bordrolardan davacının imzası olanlar saptanarak imzasını içeren bordrolarda geçmiş sürelerin dışındaki sürelerle ilgili olarak istemin reddine, imzalı olmayan bordrolardaki süreler yönünden de işverenin bordrolarda kayıtlı tanıklar saptanarak, bu tanıkların bilgilerine başvurmak, işyerine ilişkin Kurum şubesinde bulunan işyeri dosyası ile, davacıya ait işyerindeki şahsi dosyalarını celbetmek, muhtasar vergi beyannamelerini incelemek, bordrolu komşu işyeri çalışanlarının bilgilerine başvurmak, özellikle tüm deliller toplandıktan sonra delilleri takdir edip ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, belirtilen delillerin toplanması ve buna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile sonuca gidilmesi usul ve yasaya aykırı olup hüküm bozulmalıdır.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden Hüseyin ve Ali H'a iadesine, 05.04.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.