Mesajı Okuyun
Old 23-09-2012, 16:31   #7
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Dikici,
Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
...Soru 6762 sayılı kanun zamanında sorulan bir soru. Haliyle maddelerin de eski kanun maddelerini işaret ediyor olması doğal. ...

İşaret edilen maddeler, eski kanun maddelerini işaret ettiğinden yanlıştır/bu yüzden uygulanmasın demiyorum; sanırım yanlış anlaşıldı. Forumda belirtilen maddeler, anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunu düzenleyen maddeler (6762 sayılı TTK m.336 vd). Oysa ki somut vakıa:
Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
...klasik; şirketin, ortağına borç para vermesi işlemi olduğu kanaatindeyim...

Alıntıladığım yargıtay kararları da eski kanun dönemine ait kararlar zaten ve somut durumun da Y.K. üyelerinin sorumluluğuna ilişkin değil; alıntıladığım kararlardaki durumlardan olduğunu düşünüyorum...

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
...Diğer yandan eski kanun zamanında harcalamalar yapılmış, bu itibarla borç yasağı ile ilgili yeni hükümlerle bu soruda aslında pek işimiz olmayacak. ...

Yeni Kanunun ilgili maddelerini belirtme sebebim: "yukarıda belirttiğim hususun şirketlerde çokça yaşanmasından mütevellit yeni kanunda buna ilişkin düzenleme de yapılmaya çalışıldı ama..." anlamında idi.
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=12792
Gerekçesinden: "...ticaret hayatında yaygın olan, kazandığı boyutlar dolayısıyla verdiği zararlar bir hayli genişlemiş bulunan, bir kötü ve sakat uygulamayı önlemeyi amaçlamaktadır. Çünkü, hükümle paysahiplerinin şirkete karşı borçlanmalarının yani, sermaye taahhüdü dahil, birçok iş ve işlemde şirket kasasını kullanmalarının, kişisel harcamalarını bu kanaldan yapmalarının, hatta şirketten para çekmelerinin engellenmesi amaçlanmaktadır. Hükme aykırılık, aynı zamanda cezaî yaptırıma da bağlanmıştır..."

Kısaca somut olaya ilişkin, ikame edilmesi gereken/edilecek davanın bu:
Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
...Yeni yöneticiler TTK.337. maddenin yükümlülüğünü de gözeterek, şirket kayıtları üzerinde yaptıkları incelemede eski ortakların şahsi harcamaları için 500.000 YTL şirket kasasından karşılandığını tespit edip bu durumu denetim kuruluna bildiriyorlar.

Genel Kurul toplanıp, eski yönetim kurulu ve denetim kuruluna karşı TTK.341, 340, 309 ve 336. maddeler temelinde şahsi sorumluluk davası açılmasına karar veriyor...

değil de; ortakların şirkete olan borcunu talep olabileceğini izaha çalışmıştım

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
...Anlatımınızdaki somut vakıanın yukarıdaki şekilde değerlendirilebileceğini ve bu ahvalde; forum konusunda anılan maddelerin uygulanmasını gerektirecek bir konunun var olmadığı sonucuna gidilebileceğini düşünüyorum...


(P.S: Çünkü anlatımınızı Y.K'nun zimmetinde para tutması v.b. değil de ortaklar cari hesabına göre ortakların şirkete borçlu oldukları durum var, olarak anlıyorum? )

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
...Sorulan husus; koyulaştırdığım son paragrafta belirttiğiniz kısımla ilgilidir. Bu payları eski ortaklardan devralan kişilerin payları devraldığı tarihteki şirket reel değerine göre aldıkları gerçeği de gözetildiğinde, yeni yönetim ve hissedarlar olarak devir öncesi şirketten yapılan harcamaları şirkete ödenmek üzere istemeleri durumunda bu durum hakkın kötüye kullanılması ya da sebepsiz zenginleşme kapsamına girer mi, hususudur.

Not:Olaydaki talep şirket adına ve şirkete ödenmek kaydıyla olmaktadır.
Şirket ayrı bir tüzel kişiliktir ve alacaklıdır (A). Eski ortaklar (B), A'dan borç alıp kullandıkları için şirkete borçludurlar. Yeni ortaklar (Ü), A'yı satın alırken B'nin borçlarından daha az bedelle satın almıştır. Bu durumda borcun A'ya ödenmesi gerekir ve A'nın sebepsiz zenginleşmesi söz konusu olamaz. Ama borcu B öderse; Ü, sebepsiz zenginleşecektir (A'nın asıl değeri, Ü'nün satın aldığı değere B'nin borcu eklenince çıkan değerdir, şeklindeki açıklamanızı kabulle)...

P.S: 5520 S.K. m.13 de (başınızın belada olduğu vergi dairesi değilse ) güzel bir madde: "... ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilir.

İlişkili kişi; kurumların kendi ortakları, kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kişi ... nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kişi ... ifade eder. Ortakların eşleri, ortakların veya eşlerinin üstsoy ve altsoyu ile üçüncü derece dahil yansoy hısımları ve kayın hısımları da ilişkili kişi sayılır..."

Belki ortaklar, şirkete borçlu dahi değil; örtülü kazanç dağıtımı vardır

Saygılar...