Mesajı Okuyun
Old 16-06-2007, 11:54   #123
NİLGÜN SEYMEN

 
Karar Tatil imkanlarımız var mıdır ki yapıyoruz?

Bölüm 1/-

YAŞAMI EMANET EDECEĞİMİZ NESİLLER İÇİN NE YAPMAKTAYIZ?

Düşündürücü boyutlarda bir uçurum var, okuyan araştıran hayatı keşfetme sınırlarını yakalamış ANA VE BABALAR ile günübirlik yaşamaya çalışan, yaşamın eğitim sürecini algılayamamış ebveynler arasındaki derinlik her geçen gün açılmakta.

İŞTE DEVLETİMİZİN ORGANLARINDAN MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI da kayıtsız tutumları ile bu boşluğun ebatlarını azaltmak yerine sürekli dolgular aşınıyor, EĞİTİLEBİLEN KALİTELİ GENÇLER İLE İMKANSIZLIKLARDAN DOLAYI açıkta kalan, işsizler ordusu çığ gibi sarıyor bilardo salonlarını, kahvehaneleri,
lokalleri...

NEREYE BU GİDİŞ, soruyorum nereye?

Özel okullarda olabildiğince ÖZEL VE GÜZEL eğitilen bir genç ile, devlet okulunda yetişerek yüksek okul imkanlarında kapının dışına acımasızca atılmış diğer bir genci yan yana koyalım bakalım.

FARKLARI BULALIM.

1-Önce duruşlar farklıdır, biri dimdik başı yukardadır, diğeri mahçuptur, ailesine ne yapayım buraya kadarmış,
derken sanki onlara ihanet etmiş olmanın burukluğu ve utancı içindedir.

2-Kurulan cümleler farklıdır.

Birisi ideallerden hedeflerden yurt dışındaki mesleki seminerlerden,
bahsederken,
diğeri geleceğinden kaygılıdır.
SÖZ SÖYLEME HAKLARI ELİNDEN ALINDIĞI İÇİN KONUŞMAZ KONUŞAMAZ.

3-Giyim farklıdır, birisi kravatına kadar markalı kostümlerle donanmışken,
diğeri belki de babasına ait küçülmüşlerle, ya da eş dost akrabaların verdiği yardımlarla, semt pazarlarından güçlükle giyinir.

4-Hobiler farklıdır.

Biri tenis kortlarında, dans salonlarında, konferanslarda, halı sahalarda golf alanlarında, atlı spor sahalarında kayak pistlerinde tatillerini yaparken, diğerleri kendilerine en yakın, internet kafe ya da semt kahvesindedirler.

5-Ebeveyn olduklarındaki pozisyonlar da çok ama çok farklıdır.

Biri kendisine sunulan imkanları zekası ve şansın tanıdığı platformlarda arttırarak kendisinden sonraki nesillere aktarırken, diğerinin çocuğuna vereceği sadece bir dilim ekmek ve az umuttur hayata dair.

İŞTE UÇURUM.

Yaşamın, bir alüvyon gibi havaya fırlatarak vakumladığı dev bir uçurum.

KİMİ HAYATTA KALMA SAVAŞI İÇİN CENK EDE DURSUN, diğerleri ÖZEL ÖZEL yaşamlarda mutlu olsun.

BU UÇURUM nasıl kapanacak...

2. yazımda.

SAYGILAR SEVGİLER DOSTLARIM...



Kaos üreten, hoşnutsuz huzursuz bir yazı gibi gelmesin bu sayfalarım size, sadcece BOY AYNASI tutuyorum kendimize ve de çocuklarımıza tanıyabildiğimiz imkanlara.

Biz tatil den başka ne yaşatmaktayız onlara?

KAR yağar, tam çocuklar eğitime ısınmış koşu halindeyken, iki gün kapatırız okullarımızı.

Bekleriz KAR DİNSİN, İKLİM hakimiyetinden vazgeçsin, yollar açılsın,

teri soğuyan çocuklarımız, TATİL REHAVETİ İÇİNDE oflaya puflaya sil baştan kaldıkları yerden devam etmeye çalışırlar.

Tam eğitim bir raya oturmuş, akslar hedeflere yakınlaşacakken SÖMESTR TATİLİ,

milli bayramlar, dini bayramlar, yılbaşı, haftabaşı, tatil cenneti hayalet okullarda aksayan yapılamayan eğitimler,
ders kitaplarında es geçiler konular, ama bu teğet geçişlerde ÖSS OKS de karşılarına çıkıvereceğinden emin olduğumuz konular, işlenemeden çevrilip çevrilip geçiliverilir ne yazık ki.

FATURA KİME ÇIKMAKTADIR?

Elbette devlet okularında okutmaya mahkum olduğumuz çocuklarımıza.

Telâfisi imkansız aksayan eğitim saatlerinin eksikliğini,
yokluğunu bir de bir takım nedenler ile derse katılamayan BRANŞ EĞİTİMCİLERİNİ DE ekleyecek olursak

ortaya çok tehlikeli, bir tablo çıkacaktır.

VERİLEN hizmet eşit değil ama iki kategoride eğitim alan, özel okullar ve devlet okullarında okutulan iki genci siz aynı sınavlara oturtarak, üstelik de BAŞARI BEKLEYECEKSİNİZ.

KAHRETSİN YA BU NE İLKEL VE AZ GELİŞMİŞ BİR ADALETSİZLİKTİR BÖYLE?

Bu kadar despot ve eşit olmayan bir sistem görülmüş müdür?

Eğitiminin belirli ara dönemlerinde hem özel okul hem de özel dersi ve dershane imkanlarını da yanına ekleyiniz,

hayatında dershane yüzü göremeyen bir genç ile bu tabloyu dengeleyin.

Sokun ünüversite sınavına acımasızca.

Silahsız savaşa sokmaktan farkı var mıdır bunun.

Karşı cephenin tam donanımlı HARP aksamı mevcutken, üzerindeki yamalı ceketle cenke uğurlamak gibi değil midir yenileceğini bile bile.

HAYAT SAVAŞINA; isimsiz gaziler döneceğini bile bile, bu gün caddelerde umutsuzca volta atan milyonlarca işsiz ve ümitsiz genci yaratacağımızı yok sayarak, güle oynaya o sınavlara sokarız bir de utanmadan.


İşte size uçurum!

EN açık ve en gizlisiz saklısız kendi gerçeklerimize dokunalım istedim.

TATİL CENNETİ MEMLEKETİMDEN İNSAN MANZARALARIDIR BUNLAR.



Devamı gelecek...

NİLGÜN ÇAKICI/ BURSA