Mesajı Okuyun
Old 01-06-2013, 09:27   #2
üye7160

 
Varsayılan

Medeni kanun uyarınca eşler arasındaki boşanma davalarında evlilikte elde edilen malların paylaşımı ile ilgili davalarda söz konusu olmaktadır.
Bu tür davalarda, davacı eş mal rejiminden kaynaklanan bir alacak talep etmektedir. Bu nedenle, bu tür davalara “katkı payından kaynaklanan alacak davaları” demek yerine olacaktır. Nitekim, bu davalar ile paylaşım konusu edilen şey malın kendisi değil onun değeridir. Evlilikleri sırasında satın aldıkları evle ilgili dava açan eş, söz konusu evin mülkiyetinin yarısını değil o evin değerinin yarısını talep etmektedir.
İşte mal rejinden kaynaklanan alacak davasının bu ayrı ve bağımsız niteliği gereği bu tür davalar açılırken talep konusunun değeri üzerinden nisbi harç tahsil edilmektedir. Bu nedenledir ki bu davalarda dava sonunda hükmedilecek vekalet ücretinin de alacak davalarında olduğu gibi kabul ve ret oranı üzerinden nisbi olarak belirlenmesi gereklidir. Davacının davasını açarken, söz konusu davayı tazminat davası olarak nitelemiş olması da sonucu değiştirmez.Zira, hakim davaya uygulanacak hukuk kurallarını kendiliğinden belirler.Açılan davanın bir tazminat davası olmadığını katkı payından kaynaklanan alacak davası olduğunu belirleyen hakim harcı buna göre tamamlatmalı ve değer üzerinden nisbi vekalet ücretine karar vermelidir.

KAYNAK : http://www.kozanbilgi.net/forum-oku-...et_ucreti.html